bir mektup yaz bana
içine gül biraz
biraz sarıl
sarıl bana anne
sen koksun açtığımda
çamaşır suyuna bulanmış ellerin
saçımı okşasın anne
bir mektup yaz bana
dedikodusunu yap köydekilerin
az çekirdek koy içine
seni de hissederim
bir mektup yaz bana
belki okunur söyleyemediklerin
yaz bana
başka ne isterim
ellerinle ezdiğin üzümün
ekşi şarabını
andırsın sözcükler
yaz bana anne
erken geldim gerekenden
ve erken dönersem
oku anne, başımda oku
ne yazdıysa yüreğin onu oku
doğduğumdaki gibi
minicik ellerim
ve sevgim kocaman anne
alamazsam mektubunu biterim
yaz anne
üçe yada dörde kadar
farketmez
nasıl öğrendiysen
öyle yaz
sabahları uyandırışın
ve dikili tepside tereyağı
sen seversin anıları
yaz bana anne
kalem bulamazsan eğer
bana ait olduğunu
kabullenemediğim
odaya bak anne
kırmızı kalem duruyordur
yaz bana anne
hani vardı ya
kıyamadığımız kullanmaya
newyork resimli
ışıklı bir sofra
ordaki gökyüzünü isterim
anlat bana anne
hemen yolla mektubunu
geç ulaşır çünkü
gündüz yolla anne
gece çekilmiyor yalnızlık
yaz anne yaz bana
bazen kaçak çayı özlüyorum
inşaatta içtiğim
hayaliyle içiyorum tüm çayları
tadını unutuyorum
yaz bana anne
artık o kadar da titremiyor
sağ elim
titrese de sürüyorum dedemin merheminden
sahi öp ellerinden
dua eder yine
duasını anne onu da isterim
ağlama anne
ıslanmasın da kirpiklerin
bilirsin
nereye gidersem dönerim
ha yeni biri geldiyse aileme
bilmek isterim
yaz bana anne
günler geçmek bilmez
mektubunu beklerim
Kayıt Tarihi : 3.4.2019 20:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!