Tepede süpürge otu toplarken
Düşüp aşağıya doğru yuvarlandım
Ta ki bir kaya hızımı kesip beni tutana kadar
Hayattan yuvarlanmak hiç öyle değilmiş
Ömrümün yüreği kan, gözleri ter içinde kaldı
Sen benim dinlendiğim kucağımdın annem
Eşeğe bindiğinde beni de arkana bindirir
Rampa yerlerden geçip giderken
Düşmemem için beline sıkı sıkı sarılmamı isterdin
Ölümünle öyle bir düşürdün ki
Sanki gövdemden ayrıldım
Yerle yeksan ettin beni annem
Tarladan köye dönüşümüzde
Hadi kızım türkü söyle de dinleyim
Şu yorgunluğumdan dinleneyim derdin
Ezberlediğim ne kadar türkü varsa söyler
Ben senin için bülbül kesilirdim
Hüzünlü şiirlerimi seslendirir oldum annem
Ölmeden önce sardığın yaprak sarmasını
Isıtalım derken unutup yaktık; ah!
Yoğun bakımda bileğime asılıp bırakmadın ya
Bir de gözlerimden gözlerini ayırmadın ya
Ben de öyle umutsuzluğun dibine tutup
Sardığın yapraklar gibi yandım annem
Sadece anne değil aynı zamanda güneştin
Evini yokluğunun karanlıkları boğuyor
Eşyaların eleminden nemli
Perdelerin açılıp kapanmıyor
Pencerelerin de gözlerini yumdu
Sen her şeyimizin annesiydin annem
Kırılan son nefesinin parçalarını
Sudan, topraktan, çiçeklerden toplamaya çalıştım
Yaşlı bir annenin yüzünden yüzünü çalıp
Seni ölmemişsin gibi hissetmeye yalvardım
Yokluğun bağrıma bir hançer gibi saplanıp
Gün boyu kalbimi kanattı annem
Artık ne kadar acı çektiysem
Oğlum beni bir gün kuzum diye sevdi
Sen benim annem misin dedim
Evet ben senin annenim dedi
Oğlum on dört yaşında oldu
Beni hâlâ kuzum diye seviyor annem
Sana anneler günü hediyesi olarak
Bir de ayakkabı aldığımı söylediğimde sevinmiştin
Yazın gelirken getirecektim hediyelerini kendimle birlikte
Nisanın on ikisinde hastanede
Mayısın altısında cenazende buldum kendimi
Aldığım ayakkabıyı giymen nasip olmadı annem
Kayıt Tarihi : 12.5.2018 22:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!