Çetin kış şatlarının hüküm sürdüğü bir gece
Sert kuzey rüzgarları tipi yaparken zalimce
Tezekli saç sobanın ısıttığı derme çatma dizmece
Toprak damlı bir evde beni dünyaya getirdin ya;
Bende çetin adam oldum ha anne çok sert
Ne keder dinliyorum ne gam nede dert
Birer birer gömüyorum yüreğime sabır elbet
Yıkılmıyorum anne ayaktayım her şeye rest.
Ama bu gece sana ihtiyacım var
Dar geliyor bu şehir anne bana dar
Kocaman bir adam olsamda ölene kadar
Sana muhtacım anne ben büyümedim ki.
Sevdalarımda çetin oldu anne tutkulu
Niye dünyaya getirdin bu dertli kulu
Yüreğim yanık anne gözlerim sulu
Ben hiç yaşamadım ki mutluluğu.
Kayıt Tarihi : 28.6.2009 04:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Yasal hakları mevcuttur.
![Şahmerdan Yıldırım](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/06/28/anne-910.jpg)
Anne
Bu kaçıncı gurbettir oy!
Sarılmalarına hasret
Kokundan sesinden uzak
Kaçıncı ayrılıktır bu
Hep böyle mi geçecek bu yıllar
Bu kokuşmuş şehir
Bu insanlar
Beni yer bitirir
Geçmek bilmeyen saatler anne!
Geceleri bir kuş olur
Gelir pencerene konarım.
Çırpınışlarım duyulmaz
Penceren açılmaz
Kabus dolu rüyalarım
Korkudandır hayra yoruşlarım.
Hep böyle mi geçecek bu yıllar
Bu lanet şehir bu insanlar
Yüzünün çizgilerine hasret
Sesinden kokundan uzak
Bir kuş olup uçacak mıyım hep
Açılmayan pencerene.
Haluk Serdar
TÜM YORUMLAR (26)