Sen imişsin karşı köyün güzeli,
Uzun saçın ormanların gazeli,
Bir hoş olmuş babam seni süzeli,
Aşkta umut, mektuplarda pul anne,
O zamanlar, babam sana kul anne.,
Az almamış, çoğa koymuş dolmamış,
Kimselerden hiç bir yardım almamış,
Kaçmanızdan başka çare kalmamış,
Dönme sakın, bu dönüşsüz yol anne,
Solacaksan, bizim bağda sol anne..
Uyanırdın her sabah gün doğarken,
Kahvaltıyı hazırlardın en erken,
Bir resmin var bize bakıp gülerken,
Hiç yaşlanma öyle güzel kal anne,
Can istersen işte canım al anne.
Savrulmuşuz her birimiz bir yerde,
Kan içmiş de katlanmışız çok derde,
Söyle hele eski günler nerede?
Yüreğinde merhametin bol anne,
Sanki her yol sana çıkan yol anne...
Yuva kurmak kolay değil zor imiş,
Her evladın ayrı derdi var imiş,
Hasretimiz yüreğinde kor imiş,
Bu ateşi söndüremez göl anne,
Sensiz ömür; sahra,serap, çöl anne...
Evlat, torun, hepsi senin özünden,
Çıkılır mı annelerin sözünden?
Ömür boyu yaş akıttın gözünden,
Sen gövdesin,biz körpecik dal anne,
İsteriz ki gel bizimle kal anne...
Hepimizin ayağı sen eli sen,
Evimizin direği sen, beli sen,
Babamızın hiç solmayan gülü sen.
Acıları yerden yere çal anne,
Ömür boyu hiç ağlama, gül anne...
15 Haziran 2003 - Saat: 02:03 Kocaali / Sakarya
Ömer EmecanKayıt Tarihi : 27.2.2008 01:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (3)