Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan
bir bebek varmış. Bir gün Tanrı'ya sormuş:
-Tanrım, beni yarın dünyaya göndereceğini
söylediler, fakat ben o kadar küçük ve
güçsüzüm ki, orada nasıl yaşayacağım?
-Tüm meleklerin arasından senin için bir
tanesini seçtim. O seni bekliyor olacak
ve seni koruyacak. Meleğin sana hergün
şarkı söyleyecek ve gülümseyecek.
Böylece sen onun sevgisini
hissedecek ve mutlu olacaksın.
-Pekiiiii... İnsanlar bana birşeyler
söylediklerinde, dillerini bilmeden
söylenenleri nasıl anlayacağım?
-Meleğin sana dünyada duyabileceğin en
güzel ve tatlı sözcükleri söyleyecek, sana
konuşmayı dikkatle ve sevgiyle öğretecek.
-Peki Tanrım, ben seninle konuşmak
istersem ne yapacağım?
-Meleğin sana ellerini açarak
bana dua etmeyi de öğretecek.
-Dünyada kötü adamlar olduğunu duydum,
beni kim koruyacak?
-Meleğin seni kendi hayatı pahasına
dahi olsa daima koruyacak.
-Fakat ben, seni bir daha
göremeyeceğim için çok üzgünüm.
-Meleğin sana sürekli benden söz edecek
ve bana gelmenin yollarını sana öğretecek.
O sırada Cennette bir sessizlik olur
ve düyanın sesleri cennete kadar ulaşır.
Bebek gitmek üzere olduğunu anlar
ve son bir soru sorar:
-Tanrım eğer şimdi gitmek üzereysem lütfen
çabuk söyle, benim meleğimin adı ne?
-Meleğinin adının önemi yok yavrum,
sen onu ANNE diye çağıracaksın..
bu bir alıntıdır.Saygılarımla.Erol sagun.
Tüm şair dostlarımla paylaşmak istedinm.
Kayıt Tarihi : 19.10.2007 01:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Anne sözcüğü Allah tarafın dan vasıflandırılan kutsal bir kelimedir.
Beraat kandiliniz mübarek olsun.. Allah dualarınızı kabul etsin... Dualarım sizinle...
Anne
Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan
bir bebek varmış. Bir gün Tanrı'ya sormuş:
-Tanrım, beni yarın dünyaya göndereceğini
söylediler, fakat ben o kadar küçük ve
güçsüzüm ki, orada nasıl yaşayacağım?
-Tüm meleklerin arasından senin için bir
tanesini seçtim. O seni bekliyor olacak
ve seni koruyacak. Meleğin sana hergün
şarkı söyleyecek ve gülümseyecek.
Böylece sen onun sevgisini
hissedecek ve mutlu olacaksın.
-Pekiiiii... İnsanlar bana birşeyler
söylediklerinde, dillerini bilmeden
söylenenleri nasıl anlayacağım?
-Meleğin sana dünyada duyabileceğin en
güzel ve tatlı sözcükleri söyleyecek, sana
konuşmayı dikkatle ve sevgiyle öğretecek.
-Peki Tanrım, ben seninle konuşmak
istersem ne yapacağım?
-Meleğin sana ellerini açarak
bana dua etmeyi de öğretecek.
-Dünyada kötü adamlar olduğunu duydum,
beni kim koruyacak?
-Meleğin seni kendi hayatı pahasına
dahi olsa daima koruyacak.
-Fakat ben, seni bir daha
göremeyeceğim için çok üzgünüm.
-Meleğin sana sürekli benden söz edecek
ve bana gelmenin yollarını sana öğretecek.
O sırada Cennette bir sessizlik olur
ve düyanın sesleri cennete kadar ulaşır.
Bebek gitmek üzere olduğunu anlar
ve son bir soru sorar:
-Tanrım eğer şimdi gitmek üzereysem lütfen
çabuk söyle, benim meleğimin adı ne?
-Meleğinin adının önemi yok yavrum,
sen onu ANNE diye çağıracaksın..
bu bir alıntıdır.Saygılarımla.Erol sagun.
Tüm şair dostlarımla paylaşmak istedinm.
Erol Sagun
EROL BEY ÜSTADIM ;
TÜM ANNELERİMİZ BİZE ALLAHIN BİR LUTFUDUR..
TÜM ANNELERİMİZİN ANNELER GÜNÜNÜ VE ANNELERİMİZE DUYULAN SEVGİMİZİ,GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİNİ ANLATAN ÇALIŞMANIZI BEĞENEREK OKUDUM..YÜREKTEN KUTLARIM..TAM PUAN 10..
SELAM VE SDAYGILARIMLA..İBRAHİM YILMAZ.
-----
** SEN ANNE **
Adem ile Havva dan başlayan
Kutlu insanlık tarihinde
İlk nefesimizden son nefesimize kadar
Senin varlığının şerefi var anne.
Beşeriyeti yeryüzünde yoktan var eden
Bak yolunda bizi meleklerden üstün gören
Varlığımızı şerefli kılan her sebebinde
Rabbimin yeryüzünde sen hikmetisin anne.
Yaratıcım kusursuz planlamış seni
Hiç bir canlıda göremem senin eşin ve benzerini
Deryalar bir avuç sudur senin gözlerinde
Senin kutsiyetinin üzerine mükemmellik tanımam anne.
Varlığın yeter beşeriyetin saygınlığına
Âlemlerin efendisini bahşeden sen Âmine
Sen olmasan bizler gömülürüz uzayın karanlığına
İnsanlığı üstün kılan değerlerin şifresi sendedir anne.
Senin yüreğin dağlar kadar yüce ve gamlıdır.
Bizi kuşatan sevgin okyanuslar kadar engindir
Senin gönül dağlarından billur ırmaklar akar bize
Dertlerimizin devası senin gözyaşında saklıdır anne.
Bebektik ağladık açıktık büyüdük ve güldük
Hayatımızın her deminde sen varsın ancak
Sen varsın çiçek çiçek açan gönül bahçemizde
Sen evimizin direği ve gönüller sulatanısın anne.
Senin göz pınarlarından akar yeryüzünün bütün ırmakları
Duru gölleri doldurur senin merhamet yağmurları
Sen yanan yürekleri ayırt etmeden sularsın şefkatinle
Gönlün mümbit ovalar kadar bereketlidir senin anne.
Ve geceler boyu uykusuz yavrum diye çırpınışların
Gecenin karanlığını aydınlatır nurlu bakışların
Sen insanlığın evrensel bir değerisin yeryüzünde
Senin fedakârlığın sevdamızın mayasında yaşar anne.
Sensin bana aşkı ve şefkati öğreten
Sensin bana merhamet denizinde sevmeyi öğreten
Senin kalbinin sıcaklığı var ruhumuzun derinliklerinde
İnsanlık barışının sırları senin kalbinde saklıdır anne.
Sen bir karıncayı bile incitme derdin hani
Ben bilmezdim kuşları ve insanları katletmeyi
İnsanlık şimdi neden savaşlar ve acılar içinde
Bana bunları sonradan öğrettiler anne.
Fabrika tezgâhlarında alın terin
Hastane odalarında şifalı ellerin
Okul sıralarında çicek diken gözlerin
Tütün tarlalarında zifirli ellerin
Evimizin neşesi dirliği sensin bizim
Sen hakkını helal etmezsen bize
Biz cennete giremeyiz anne.
Geceleri önünde saygıyla eğilir yıldızlar
Gündüzleri güneş kamaşır senin ihtişamından
Senin bu dünyada değerini anlatamaz bu satırlar
Ay güneşe âşık biz senin mahur gözlerine
Sen bizim gündüzleri baygın hayatı dirilten
Solmaz ebedi güneşimizsin anne.
Rahme ve toprağa düştüğümüz anlar arasında
Ezelden ebede akan hayat yolculuğumuzda
Sabilerin anne anne diye aradığı mahşer gününde
Sen bizim inacımızın en kutsal değerisin anne
AKÇAY – MART / 2007
İbrahim Yılmaz
TÜM YORUMLAR (20)