ANNE
Sen gittin,
Boş kaldı yerin;
Her yer, hatıranla dolu…
Gezdiğin yerler,
Nefes aldığın hava,
Seninle dolu…
Gençliğini istemiyorum,
Koşturmalarını istemiyorum,
Şurada otursaydın,
Yeterdi diyorum…
En son,
Şurada oturmuştun,
İlacını içip,
Şurada uzanmıştın,
Ve bir daha uyanmamıştın!
Şimdi senin yerindeyim,
Şimdi,
Ben de ilaç alacağım,
Şöyle bir uzanacağım,
Belki sana ulaşacağım!
“Ana gibi yar,
Bağdat gibi diyar olmaz.” derlerdi.
“Ağlarsa anam ağlar,
Gerisi yalan ağlar.” derlerdi.
O yaşta akıl ermez,
Gönül dinlemezdi…
Şimdi nerdeyse,
Gittiğin yaştayım.
Bir bilsen anne,
Sana ne kadar muhtacım!
Hiçbir ilaç beni,
Sözlerin kadar teskin etmiyor!
Şimdi aklım erer, gönlüm söz dinler oldu.
Sözlerin kulaklarımda çınlar oldu Anne:
“Ana başta taç imiş,
Her derde ilaç imiş,
Bir evlât pîr olsa da,
Anaya muhtaç imiş! ”
Nasıl muhtacım sana…!
Nasıl muhtacım Ana…!
Mehmet KIYAK*
Kayıt Tarihi : 28.6.2007 01:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!