Anne
Sokak lambalarının loş ışıkları sana vuruyor yine,
Bir sanatkar gibi resmini çiziyorlar düşlerime.
Etraftan topladığım çalılarla, ısınmaya çalışıyorum,
Ellerinin sıcaklığını tutmuyor,
Sadece kendimi aldatıyorum.
Hani çocuklar ağlarken hep anne der ya,
Ben ağlarken anne diyemiyorum,
İsmini her ağzıma alışımda,
Her harfin kalbime değiyor,
Sabaha kadar sancımdan uyuyamıyorum.
Her gece tesbih çeker gibi seni çekiyorum.
Seni her özlediğimde ise anne,
Gerçekleri anlatan bir soğuk gibi yüzüme vuruyorsun.
Kendime geldiğimde yokluğunu hissediyorum.
Etrafıma bakıyorum ve yine loş sokak ışıkları…
Anne bu koca şehirde dilsiz kaldım.
Kendimi kimselere anlatamıyorum.
Kaldırımlara düşen gözyaşlarıma yalın ayak basarak geçiyorum.
Anne şimdi sokakların en çıkmazındayım.
Birazdan doğmamış çocuklarım için ağlayacağım.
Çoğu kez kaybolmayı denedim anne.
Kimselerle konuşmadım günlerce.
Benim kimselerimse çaresizliklerimdi,
Zaten sormadılar neden susuyorsun diye.
Onların da konuşma hakkı yoktu tıpkı benim gibi anne.
Artık hayal kurmaya bile cesaretim yok anne.
Biliyorum günün birinde hayallerimde yanacak benimle birlikte.
Benim hayallerim belki bir taşın üzerinde belki bir mum alevinde.
Sana yazdığım bu şiirse,
Bu koca şehrin yaşanmış artık mısraları be anne.
Başını yakalayamadığım gibi sonunu da getiremedim hayatın.
Benim tek avuntum seni yaşadığım sokaklarım.
Büyük bir yalan bu ömrün sonunda avuçlarıma bıraktığın.
Senden bana kalan yazamadığım mektuplarım.
Sorma sol yanımdan akar hep gözyaşlarım.
Sende diğerleri gibi hor görme beni anne.
Sokak çocuğu da olsam,
Ellerim pis ayaklarım nasırlaşmış olsa da,
Onlardan büyük destanlaşan hasretim var anne.
Onlardan büyük yüreğim var be anne.
Bir çiy tanesiydin, sabahı göremeden düştün avuçlarımdan
Uzanıp tutasım gelir seni, ufukların ardından
Ne kadar oldu başımı okşamayalı, haberin var mı geçen zamandan.
Bende saymaktan vazgeçtim,
Birazdan geçerim ayrılık kapısından.
Bir gün çıkıp gideceğim anne.
Dünyadaki bütün öksüzlerde benimle gelecek.
Ecel şerbetinden yudum yudum içeceğim anne.
Akmayan gözyaşlarım aşıkların kalbinde yeşerecek.
Açığa çıkardım bütün korkak yanlarımı.
Sende bırakıyorum anne sığındığım tüm limanlarımı.
Gölgelerine sakladım gökyüzünde ki yıldızlarımı.
Sende sakla anne kimselere verme onları.,
Bir ölünün kalbine koydum yürek çarpıntılarımı
Umut buya belki yaşar, belki yaşar be anne.
Sen beni bir kere doğurdun ya anne.
Hani canın yandı ya saatlerce.
Oysa şimdi.
Ben senin özlemini öyle acılarla çekiyorum ki.
Her sancılanışımda gözümdeki yaşlara yağmur acır,
Her yıldız kaydığında bu ürkek yüreğim seni öldü sanır.
Ve her yıldız kaydığın da sen sanıp,
Binlerce kez seni doğururum anne.
Kayıt Tarihi : 2.4.2007 19:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Hani canın yandı ya saatlerce
Oysa şimdi
Ben senin özlemini öyle acılarla çekiyorum ki
Her sancılanışımda gözümdeki yaşlara yağmur acır
Her yıldız kaydığında bu ürkek yüreğim seni öldü sanır
Ve her yıldız kaydığın da sen sanıp
Binlerce kez seni doğururum anne
Değerli şiir dostu Handan Koca siz çok duygulu bir yazmışsınız,tebrik ediyorum,yüreğiniz sevgi pınarı olmuş,sizdeki bu anne özlemi ve sevgisine yorum yapmak kesinlikle zor o koca yüreğinize sağlık
başarılar
Saygılarımla
Mehmet Çobanoğlu
Uzanıp tutasım gelir seni, ufukların ardından
Ne kadar oldu başımı okşamayalı, haberin var mı geçen zamandan.
Bende saymaktan vazgeçtim,
Birazdan geçerim ayrılık kapısından.
Harika şiiri ve değerli kalemi kutluyorum.
Kendimi kimselere anlatamıyorum.
Kaldırımlara düşen gözyaşlarıma yalın ayak basarak geçiyorum.
Anne şimdi sokakların en çıkmazındayım.
Birazdan doğmamış çocuklarım için ağlayacağım.
Sadece tebrikler dost yürek...
Bu nasıl duygusal bir şiir.
Metin olmayanlar okumamalı.
Umarım acılarınız son bulur Handan Hanım.
Kadir Tozlu
TÜM YORUMLAR (20)