Anne,
Kızıl akşamlar ağlatıyor oğlunu
Ufuklardan uçurumlara uzatıyor yolunu
Bir sızı tutuyor mu anne, senin de solunu
Canım acırken, sancırken içim
Anne,
Gözlerinin bulutlu hallerine bürünür göğüm
Seyri hazin oluyor, çoğalır boğazımdaki düğüm
Düşen her damla yağmurda barınır yaşın
Düşen damlada başın sallanıyor gördüğüm
Anne,
Giderek azalıyor soluğumun buğusu
Ve çoğalıyor yaşamın ölüme esir düşme korkusu
Tenimden akan kızıl kanın kokusu ağırlaşıyor anne
Işıklarım sönüyor, çöküyor ölüm uykusu
Anne,
Tüm direnmişliğime inat kainat seyrediyor sadece
Ellerim avuçlarcasına ellerini toprağı sıkıyor
Ecel göğü göğsümden akanla boyuyor ince ince
Kızıl akşamlar ağlatıylor anne, ölüm, ömrüme sarkıyor
Kardeşime dönük elimdeki keleşin namlusu
Dün birlikte korur iken namusu,
Bugün düşman olmuş vuruşuyoruz anne
Bugün kardeşimle bir ölünce kavuşuyoruz anne
Annem,
Birazdan iner gözlerimde perdeler
Birazdan sana, bensizliği haber ederler
Bir tabut hazırlarlar boyuma göre
Üzerime serecek bir şey ararlar,
Tüm kinleriyle göndere dönerler...
Anne,
Sen ağlarken için için,
Dilin deviremezken bir çift lafı
Ardımda binlerce insan zılgıt çeker
Alkışlar ıslıklar ihtişamlı sloganlarla doldururlar safı
Yasının avlusunda halaya dururlar annem
Hepsi gururludur bilmezler işledikleri gafı
Affı kendilerine değil bana isterler haktan
Hepsi haktan alacaklıymış gibi bir de helal ederler
Ne imam hakkımdan söz eder, ne kravatlı cellatlar
Beni senden alırlar, kendilerinden sayarlar annem
Toprağa açtıkları bir metrelik çukura yatırırlar
Bir mermer dikip başıma yaşımla adımı yazdırırlar
El ayak çekilir bir sen kalırsın
Toprağı avuçlar ellerimmiş gibi dudaklarına alırsın
Ağlarsın, toprağımı ilk sen sular ıslatırsın
Ağlatırsın beni de annem, beni de ağlatırsın
Kayıt Tarihi : 28.3.2018 01:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!