Ah gece yarısı sanki savaştayız
Şu gök gürlemesi şimşek çakması yok mu
Birde katran karası bulutların yere inmesi
Yıldırımın denizi yalaması korkunçtu anne
Ortalık çılgın bir savaş alanı gibi
Çatıları dövüyor yağmur damlası
Yerler sel revan semayı ikiye bölen aydınlık
Yüreğim çıktı çıkacak yerinden anne
Yatakta büzülüyorum yorganın altına
Korku ile kapatıyorum gözlerimi
Yastığı bastırırken kulaklarıma
Dudaklarım titrek dua ile kıpırdanıyor anne
Bir yerlere yakınımızda tam isabet
Işıklar gitti sabahın kör karanlığı
Üşüyorum korkunun bana verdiği ürpertiyle
İliklerime kadar sarsıldım titriyorum anne
Ani bir kararla fırlıyorum yataktan
Üç günlük zamanım var burayı terk etmekten
Kararlı kendinden emin ve olumsuzluklara direnen
Ben evimi terk etmenin gerekliliğine üzgün
Telaşla yalpalıyorum ortalığı deviriyorum salakça anne
Güzel bir yazdı dolu dolu sevdalara açacaktım yelken
Ben davranmadan karakış dayandı kapıma esiyor fırtına
Sılada özlemlerimi hasretimi geride bırakarak gidiyorum
Her zamanki gibi mevsimler yüreğimi acıtarak dönüyor anne
Sonbahar içimdeki yalnızlığı ayrıştırarak geçip gidiyor
Yağmurlar kurşun gibi damla damla vurarak yağıyor yüreğime
Ruhumu yakan bir yangını gönlüme gömerek buradan gidiyorum
Arkamdan mendil sallayacak sevenim hiçkimsem yok anne
Birgün tek elveda sözcüğü çıkmadan dudaklarımdan
Böylece biter herşey kader diye hanemize yazılan
Ve bir ömrü yaşamadan dönüşü olmayan yolcu olacağım
Gözlerimde yaş durmazken boynu bükük gurbete çıkıyorum anne
16.Ekim 2014 / Alanya -Türkler
Senem AygülKayıt Tarihi : 16.10.2014 15:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Senem Aygül](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/10/16/anne-1303.jpg)
Derleyen Ömer Gündoğan // GÖNÜL BAĞI
ÇOŞKUN AKAN, HURMAN ÇAYI DURULMUŞ,
BU GÜZELLİK SANA, HAKTAN VERİLMİŞ,
SIRMA SAÇLAR, AK GERDANA SERİLMİŞ,
TELLİ TURNA GİBİ, BAŞIN SEVDİĞİM.
HATRINDAM ÇIKMAZ, ŞİRİN SÖZLERİN,
BENİM GİBİ, YANAR OLSUN ÖZLERİN,
ÇARKI FELEK GİBİ, DÖNER GÖZLERİN,
KUDRET KALEMİ, KAŞIN SEVDİĞİM.
HAK KATINDA KABUL, OLSUN DİLEĞİM.
NEDEN BÖYLE, GÜL AÇMIYOR BUDAĞIN,
HACİM KİRAZINA, BENZER DUDAĞIN,
İNCİ Mİ MERCEN Mİ, DİŞİN SEVDİĞİM.
BUSE VER YANAKTAN, EDELİM NİYAZ,
BERİ GEL NE OLUR, KONUŞAK BİRAZ,
BERUDUN KARINDAN ,GERDANIN BEYAZ,
BİNBOĞA KARI MI DÖŞÜN SEVDİĞİM.
MECNUNLAR LEYLASIN, NERDE ARARMIŞ,
YAZICIOĞLU KAVUŞMAYA, ZAR ETMİŞ,
KADİR MEVLAM SENİ, ÖVMÜŞ YARATMIŞ,
BULUNMAZ DÜNYADA, EŞİN SEVDİĞİM.
Çukurova bölgesinde ki Yörükler ilkbahar mevsiminin sonuna doğru yaylaya çıkarlar. Yaz mevsimini yaylada geçirirler. Güz mevsimiyle birlikte tekrar Çukurova'ya dönerler. Çukurova’dan göçen YÖRÜK TÜRKMEN Aşiretleri yaylamak için Tanır köyü Farta mevkiine yerleşirler.Bu aşiret reislerinin birinin Telli Senem isminde çok güzel bir kızı vardır.Telli Senem'in güzelliği dillere destandır. Bütün Yörük Türkmen delikanlıları Telli Senem'e aşıktır.
Yazıcı oğlu Osman ağayı babası Yörüklerden yaylak parası ( beş parası) almak için Gönderir. Osman Ağa yaylada Telli Senemi görünce aklı başından gider çok beğenir. Yörük Ağasının çadırına vardığında misafir edilir. Telli Senemin aşiret reisinin kızı olduğu öğrenilir.
Osman Ağa Telli Senem'i gördüğünde şu şiiri yazar.
GÖNÜL BAĞI
ÇOŞKUN AKAN, HURMAN ÇAYI DURULMUŞ,
BU GÜZELLİK SANA, HAKTAN VERİLMİŞ,
SIRMA SAÇLAR, AK GERDANA SERİLMİŞ,
TELLİ TURNA GİBİ, BAŞIN SEVDİĞİM.
HATRINDAM ÇIKMAZ, ŞİRİN SÖZLERİN,
BENİM GİBİ, YANAR OLSUN ÖZLERİN,
ÇARKI FELEK GİBİ, DÖNER GÖZLERİN,
KUDRET KALEMİ, KAŞIN SEVDİĞİM.
HAK KATINDA KABUL, OLSUN DİLEĞİM.
NEDEN BÖYLE, GÜL AÇMIYOR BUDAĞIN,
HACİM KİRAZINA, BENZER DUDAĞIN,
İNCİ Mİ MERCEN Mİ, DİŞİN SEVDİĞİM.
BUSE VER YANAKTAN, EDELİM NİYAZ,
BERİ GEL NE OLUR, KONUŞAK BİRAZ,
BERUDUN KARINDAN ,GERDANIN BEYAZ,
BİNBOĞA KARI MI DÖŞÜN SEVDİĞİM.
MECNUNLAR LEYLASIN, NERDE ARARMIŞ,
YAZICIOĞLU KAVUŞMAYA, ZAR ETMİŞ,
KADİR MEVLAM SENİ, ÖVMÜŞ YARATMIŞ,
BULUNMAZ DÜNYADA, EŞİN SEVDİĞİM.
Osman ağanın aklında fikrinde Telli Senem varmış. Telli Senem de Osman Ağayı beğenmiştir. İkisi fırsat buldukça buluşurlar.Aralarındaki aşk gün geçtikçe büyür. Osman ağa konuyu babası Ahmet ağaya açar.Babası Yörük göçebe kızını gelin olarak almak istemez. Ancak oğlunun zoruyla gönülsüzde olsa Telli Senem'i babasından ister. Öbür taraftan Yörük töresine göre de dışarı kız verilmez. Bundan dolayı Yörük Türkmen ağası da Telli Senem'i vermek istemez.
İki genç birbirlerini delice sevmektedir. Kendi aralarında sözleşirler. İkisi de başkasıyla evlenmeyecektir. Yaz mevsimi sonuna doğru konar-göçer YÖRÜK TÜRKMEN Aşireti ansızın yaylayı terk eder. Osman Ağa'nın haberi olduğunda iş işten geçmiştir. Osman Ağa Telli Senem'i arar ama bulamaz. Aradan yıllar geçer. Osman ağa evlenmiş gözlerine perde inmiştir.Hala Telli Senem'i düşünmektedir.
Bir gün Çukurova Maraş Afşin yöresinde çerçicilik yapan bir ermeni Çukurova'da Telli Senem'in aşiretinin misafiri olur. Çerçi Tanır ve yöresini çok iyi bilmektedir. Telli Senem Osman Ağa'nın evlendiğini çerçiden öğrenir. Osman Ağa'ya selam yollar. Ağaya söyle ben sözümde durmaktayım der. Osman Ağa Telli Senem'in sözlerini duyunca kör gözlerinden yaşlar boşanır. Doğaçlama olarak çevre illerin köy ve kasabalarında düğün dernek ve toplantılarında da söylenen dillerden düşmeyen Telli Senem türküsünü söyler.
Kutluyorum, hep en güzel duyular adına çağlayan yüreğinizi, Sn Aygül..
Nice güzel şiirlere dileklerimle..
TÜM YORUMLAR (9)