Sevginle yüreğim hep coşar durur
Elvan elvan çiçek dereyim anne
Sensiz yaban eller meskenim olur
Uzat elini gül vereyim anne
Garip diyarlarda gurbet ellerde
Sabah seherinde esen yellerde
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Vay vay fatma hanım bu ne güzellik böyle hakikaten çok hoş çok candan.doyurucu su gibi akmışsınız annenize hürmetler...........tam puan...ANT
gönlünüze yüreğinize sağlık çok güzel bir şiir olmuş. başarılarınızın devamını dilerim. Allaha emanet olun
Garip diyarlarda gurbet ellerde
Sabah seherinde esen yellerde
Arıyorum seni açan güllerde
Göster gül yüzünü göreyim anne
Değerli dost,annesiz biri olarak şiirinizi okurken duygulandım.Anneler vefakar cefakar ne yaparsak yapalım annelerin kıymetini ödeyemeyiz.Şiirniz çok güzeldi anlatım harika tüm annelerin ellerinden öperim.Yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun tam puanımla saygılar
Benim gül verme gibi bir şansım kalmadı..
sadece dua ediYORUM...
Kıymetini bilenlerden olman duası ile...
Anne
Sen bırakıp gideli yaşanmaz cihan bana
Pür hal-i melalimi nasıl anlatsam sana?
Acısı çetin olur derdin ya ayrılığın
Üstümüze çökünce hüzün’ü karanlığın.
Küçücük dünyamıza kâbus gelip oturdu
Bir sabah tan atarken, seni alıp götürdü.
Güllere kıran girdi, bir feryat bülbüllerde
Ayrılığın yarası onulmaz gönüllerde.
Bu derdin devası yok ne Çin de ne meçin de
Ancak kara toprakta bir servi gölgesinde.
Parça parça olup gök düşüyor üzerime
Teselli olur mu ki kapansam üzerine.
Hasretin yüreğimde tütüyor buram buram
Yokluğun çeker beni, burada nasıl duram.
Durmadan akar gider, gökte bulut yerde su
İnanmış gönüllerde olmaz ölüm korkusu
Gör nasıl mazlum kaldım, sen gittikten bu yana
Vuslatı bekliyorum, hasret çekilmez ana...Bekir Urfalı
duygulu bir çalışma benim için tebriklerimi sunuyorum. selam ve dua ile.
Analar,analar,analar.Cennet anahtarı ayağı eli analar.Harika bir anne şiiriydi.Kutluyorum kaleminizi.Saygılar.
Garip diyarlarda gurbet ellerde
Sabah seherinde esen yellerde
Arıyorum seni açan güllerde
Göster gül yüzünü göreyim anne
Bütün annelere sonsuz sevgilerimle Selam olsun. Yüreginize saglik
Sevgiler Saygiler Cigdem Kilic
sayın fatma hanım cenetın annelerin ayağın altında olduğunu bilirsiniz rabim o
ceneti bizlere nasip eylesin inşallah kalemine ve yüreğinize sağlık efendim saifamda
Anne sevgisi bir başka oluyor tebrikler.
Bu şiir ile ilgili 56 tane yorum bulunmakta