(*)
Gurbet elde her akşam, sana ermek hayali,
Derken vâde tükenir, bu çile zor be Anne…!
Saadet bahçesinden güller dermek hayali,
Bâri sen, bu hayâli, bir hayra yor be Anne…!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Tebrikler Üstadım!
Pek muhteşem bir şiirdi.
Kaleminiz var, uğrağınız gülzar olsun.
Anneler+babalar için ne yazılsa yine azdır.
Bütün mü'mine annelerle birlikte anneniz sağ ise sıhhat ve afiyetler, vefat etti ise gani gani rahmetler niyaz ediyorum.
Benimde bu vadide bir çok naciz eserim var.
Bir tanesinden bir kaç kıtayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
100+listem.
Selam ve dua ile.
Haber sorarsanız Kars civarından
Neyi olsun başka soğuklarından
Değil mi vatanı sevmek imandan?
Nihayet vatandır, severim ana.
Ölürsem taşıma 'Garip' yazsınlar
Mezarımı gurbet ele kazsınlar
İsterim dostlarım ağlamasınlar
Ne olsa bir garip askerim ana.
Budur arz'uhalim demeyin neden
Garibim gurbete alışmışım ben
Hiç şanım, şöhretim olmasa da ben
Fatihler soyundan bir erim ana...
Mehmed İhsan Uslu
K a r s
(3. Sayfa, 72. Sırada..)
Duygulanarak okudum. Tebrikler. Saygılar.
ucan gocmen ku§lara yavrunu sor be anne..
...
cok guzel..;aldi gotùrdù beni bu §iiriniz.
Barış bey kalbine sağlık,kalemin vaar olsun,Özellikle Hayat bölümünü bir deyil defalarla okudum.
Sevgilerimle.Aydın Babayev.
seni doğuran ana ne kadar övünse azdır. anaların hakkı gerçekten ödenmez. vefalı bir evlat örneği gösterdiğin için seni yürekten kutluyorum.
Cennetin, Anaların ayakları altına serilmesi boşuna değil. Ana -baba olmayınca anlamak hiç kolay değil. 'Önce ana-baba hakkından soracağım.' diyor ki mevla, bütün kemiklerim titriyor bu sözün önünde. Çok kıymet vermeli Barış...Çok önem vermeli...Şiirler yazınca bir nebze olsun hafifliyor yükümüz belki, ama bu şiiri yüzüne okumalı anaların. Ben bunu yaptım ve çok mutlu oldu anam. Çok sevindi. Geç olmadan ha bu gün, ha yarın inşallah demeden, ve hemen mümkünse cepten arayıp oku bu şiiri saygıdeğer annenize. Bana akıl veriyor diye darılma...Bir gün hak verirsiniz bu sözlerime ama ben istiyorum ki, bu hazzı siz ve annenizde yaşasın. Var olasın Barış...Selam ve sevgiler. Zekeriyya BİCAN (Antoloji üyesi) WEB:harputlubican.com
Maalesef hasret cekmek cok zor hele bu kisi anneyse ...Kutlarim sizi özleminizi cok güzel aktarmisiniz.
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta