Anlıyorum,
Artık sarmaşık acılarım var.
İçimdeki çocukları bir-bir öldürüyorum,
Ve klişelenmiş bütün duygularımın
Gözlerini bağlayıp gömüyorum sırt üstü.
Anlıyorum ki,
Sen artık çıkmaz sokak değilsin,
Çıkarlarım var!
Bütün tanrılarını kıskanıyorum
Akşamüstü gözlerini
Ve damarlarının güzel görüntüsünü,
Şimdi kendimi tarihe adadım
Kendime kahramanlar seçiyorum
Ve ne oluyor bilmiyorum
Ben hep prometheus oluyorum,
Ölüm - Cengizhanın ülkesindeki barbar bir canavar
Gözlerimi kapatıyorum, parçalanan etlerim
Uyku tadındaki sızıları ve sıcaklığı
Bedenimdeki tüm şuursuz titreşimler
Ölüm bu olsa gerek diyorum!
Kendime kahramanlar seçiyorum
Yüzüne hiç güneş çalmayanları.
İçimdeki çocukları bir-bir öldürüyorum,
Artık zeytin dalı taşımıyor güvercinler...
Anlıyorum,
İçeriği boşaltılmış tüm ide'leri
Bir-bir asıyorum, sorgusuz,
Sen çirkinleşiyorsun belli-belirsiz,
Sevişmelerimiz,
Zayi olan bir zaman ürünü.
Ve shakespeare halt etmiş
Birden tüm savaşların ortasındayım,
Kan gülleri takılmış saçlarına.
Kardeşlerim diye bağıran ses!
Son çivi çakılıncaya kadar masum
İsa tarih oluyor,
Akıp gidiyor gözlerinin önünden öyle...
Anlıyorum,
Artık bebekler ağlamadan ölüyor,
Seni bu müstehcen hayatımın
Hiç bir karesine yerleştiremiyorum.
Sen anlamsızlaşıyorsun kutsal kitaplarda,
Adını bilmediğim çiçekler görüyorum düşlerimde,
Hepsi ağır bir kurşun,
Hiçbirini kucaklayamıyorum
Çiçekler tanrılaşıyor
Ama senin tanrıların gibi degil...
İçsel sığıntılarım var limanlarımda,
Mitolojik sevdalar,
Beyaz aburjinler
Keşmekeş bir hâl alıyor,
Gözlerimin önünde soylu ingilizler! ...
Anlıyorum,
Ülkemi sığdıramıyorum hiçbir yüreğe
Ülkem yanlızlaşıyor,
Alnına bir mermi sıkıyorum
Gözlerini bile bağlamadan!
Ve yorgun sakallı herakles
Derenin karşı tarafında otururken
Senin değiştiğini söylemişti,
Düşün binlerce yıldır
Değişiyorsun,
Ve tüm tedirgin kaslarım harekete geçiyor,
Karabasanlar içinde uyanıyorum
Gecenin uçurum kıyısına ilerliyorum
Çocuklugumdan kalan bütün nasihatları,
Aforoz ediyorum, ardıma bakmadan
Ve tüm sevgi kelimelerini
Yıkamadan sallandırıyorum mandallarla,
Yetim, orospu sokaklarda,
Adını bilmediğim kavimlerde geziniyorum,
Elle tutulabilecek masumiyetlerini
Adıyorum bütün türkülerin ezgi'lerine...
Anlıyorum,
Artık, içimde öldükçe çoğalanları,
Ensemdeki, gözleri kan bürümüş ölümleri,
Ve o yanlız, çirkin üşümeleri
Ve geceden kara,
Suda boğulan korkaklığı,
Bütün mezarlarını örtüyorum, ömrümün.
Açılmasın gecelerim, açılmasın tabutlarım...
Tüm inancımı yitiriyorum,
Sana karşı yenilen bir filistinliyim şimdi
Aç duygularla, kurumuş dudakları
Gazze düşüyor, inancını yitirmeden,
Anlıyorum,
Gözlerimi kapatıyorum,
Şimdi hayat,
Kulaklarımdaki esintiden ibaret,
Bütün tabutlarımı kapatıyorum...
2003 urfa/
Alper GökalpKayıt Tarihi : 25.1.2009 12:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Alper Gökalp](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/01/25/anliyorum-19.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!