Seni düşünmeden bir, düşünebilsem Ocak'ı
Netamelidir, soguktur
Beyazdır, tenin gibi.
Ellerin saçaklarda buz salkımları
Ayazın kırmızısı yanaklarında
Hasretimse,
Çatır çatır, yüreğimde ocak ateşi.
Seni düşünmeden bir,
Düşünebilsem Şubat'ı.
Tanrıça İnanna kırk beş gün daha say gelecektir dedi
En pembe giysisiyle, seninkiyle benimki.
Dallarda davetsiz misafir gibi pişkin kar kümeleri,
Anımsatır, beyazlığı göğüslerini,
Soğuğu hasretimi.
Seni düşünmeden bir, düşünebilsem Mart'ı
Yarısı ayrılık, yarısı sevda
Ortaya kadar beyaz, sonrası pembe.
Seni düşünmeden bir, düşünebilsem Nisan'ı
Yirmisine kadar ölüm, sonrası dirim
Ellerin saçaklardan damlar saçlarıma
Ilıklığın tenime değer mintanımın üstünden
Bir arı gibi alırım kokkunu her yerde,
Bir arı gibi balına aşina.
Saçlarına bir papatya tak
Bir yay eğrisi ver kaşına
Taç yaprakların uçuşsun, düşsün fistanın üstünden
Unuttuğun sevgi sözcüklerini de anımsa
Ne mi olmalı sonra?
Artık kapıma gelmeli, rüyalarına yattığım kadın,
Saçlarında rüzğar, dudaklarında bal
Memesinde yetişkin bir erkek için sütler.
Seni düşünmeden bir
Düşünebilsem Mayıs'ı
Çilekler artık dudaklarındadır
Gözlerinde üzümlerin karası
Kiraza çalar meme uçların
Ben hala yağmur altındayım
Ve sevdalara kök salmaktayım
Kelebeklerle uçup, arılarla konuyorum çiçeklerine
Meyveye duruyorum aşk için
Tüm yağmurlar köküme düşmeli
Ballı incirlere gebe dilin
Bir şeftali gibi dişlemeliyim tenini,
Mürdüm erikleri gözlerinde
Bir tutam buğday başağı ellerin
Ortanca kokusu saçlarında,
Ihlamur ağacı bedenin, bin derdime deva.
Daha ne mi olmalı sonra
Seni düşünmeden düşünebilmeliyim.
İlk yaz yağmurları ile gelmeli Haziran.
Step otları ile birlikte sararmalıyım.
Bıldırcınla yuvasında yavru beslemeli
Milyarlarca yumurta bırakmalıyım, sazanla beraber
Harmanına dönen yılkıdaki sevdanın vahşi atını
Beraber sakinleştirmeliyiz kah rahvan, kah dört nal
Alt alta, üst üste, kan ter içinde.
Temmuz, ah Temmuz
Yare kavuşmanın yarattığı bedenimdeki yangın.
Çekirge sürüleriyle coşuyorum, uçuyorum kırlangıçlarla.
Milet'te ılık denizlere dalıyor gibi dalıyorum bedenine.
Ben terliyorum, sen siliyorsun.
Pamuğumun bir ucu dokumada,
Tütünümün bir ucu keder.
Ayrılmak korkusu ağır nemli bir sıcak gibi çökmüş yüreğime.
Temmuz, ah temmuz, hasretliklere gebe.
Ağustos,
Çam ağaçlarında böcek türküleri.
Durulup rakı içiyorum, ne yaman özlemişim
Ne yaman zanaatmış sevda,
Bir yudum rakıya vakit yok, ayrılık yakın
İlk yağmurda mı olacak, ilk rüzgarla mı,
İlk karla mı başlayacak gidişin?
Ege' ye kar yağmaz ama;
Benimde suyumu Ağustos'ta balta kesmez,
Bilirsin
Aksilik bu ya, bakarsın Eylül başında yağar kar
Dondurur çeşmelerini sevdanın.
Seni düşünmeden Eylül'ü düşünmek
Peş peşe giriyoruz denize
Gölgede uyuyoruz.
Zeytin kokuyor saçların, nefesin kekik
Karadeniz ormanı gözlerin.
Ellerin serin bir rüzgar, dinginlenmiş yüregime
Ayrılık yaraları kabuk bağlamış,
Sevdanın ateşi, kendiliğinden yanıyor
Dilek Dağı'nın atları yeni taylarla.
Bulaşmış ada çayı poyraza, kırk yıl yıkasan çıkmaz.
Hangi dağa kaçırsam seni gitmene yakın
Selçuk'ta Meryem Dağını ister misin?
Belki bir İsa daha kimbilir,
Çocuklar, ah çocuklar,
Onlar yıkacak zulmü.
Ekim.
Güz yaprakları dallarda
Aceleci göçmen kuşlar
Hüzünlü türküler söylüyorsun
Ve artık hiç konuşmuyorsun
Daha uzun duruyor, ellerin ellerimde,
Daha uzun bir vakit dudakların ağzımda,
Dilinde güz balı tadı,
Çiçek gibi, çilek gibi, üzüm gibi,
Güzel bir şey olmalıydı ayrılığın adı.
Beni korkutmuyor suskunluğun,
Alıştım yok zamanlarına.
Kasım.
Ayrılık,
Olsun.
Her baharda yine gel.
Ben dayanırım, beni tanırsın.
Anamdan toprak üstüne doğdum,
Köy Enstitüsü kaderinde kaderim.
Aç, yalınayak koca kentlerde
Hapislik, işkence kaç sefer,
Kaç sefer sevdayı öldürmek tehditleri.
Biliyorum baharda geleceksin,
Bana dayanmak yazılmış ezel
Tez günde gel.
Aralık,
Seni düşünmeden bir düşünebilsem.
Dayanamam satılmalara,
Bileklerimde zincir kırılır,
Çözülür dilimin kilidi
Bozulur sözlerdeki ayar.
Ağıra kaçar yumruklarımın ağırlığı,
Rakının okkası bozulur
Yanı;
Devrilir terazisi hayatın
Ne kelepçe kalır, ne kol demiri.
Ölümü hazırlamak gibi bir şey
Anlıyorsun değil mi?
(SEVDA BOZLAKLARI şiir kitabı sayfa 16)
Ahmet TahsinKayıt Tarihi : 30.5.2006 23:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ne kelepçe kalır, ne kol demiri.
Ölümü hazırlamak gibi bir şey
Anlıyorsun değil mi?
Yüreğinize kaleminize sağlık.Baştan sona zevkle okudum..saygı ve sevgilerimle
Sakin, ılık bir meltem gibi sarıyor okuyanı.
Bakalım sonrakinde hangisini okuyacağım. Kısmet...:)
-BÖYLEMİDİR TADI-EKŞİSİ-TUZU(!)
...SARSTIN BE OZANIM...SARDIN..SEVDANI YAŞATTIN
..MEVSİMLERCE-,ÜŞÜTTÜN-YAKTIN..DAHASI..
...DAHASI...SUSMA SAKIN...
TÜM YORUMLAR (6)