ANLAYANA ZURNA
El birliği ile devirdiler ulu ağacı
Sonra oymaya başladılar acı, acı
Ne olacağını bilemiyordu, bir kaçı
Delik bir boru çıktı, iki ucu
Bundan, bir şeyler kalmalı yarına
Aynı zamanda birileri de yarana
Gökyüzünde, uçuyor da turna
Nihayet meydana geldi zurna
Zurnayı yaptılar yapmasına
Ne yapmalılar ses çıkmasına?
Şekli zaten uzunlamasına
Deliklerini deldiler ortasına
Delikler olur da sahiplenen olmaz mı?
Parmaklar delikleri arayıp bulmaz mı?
Deliği kapan orada sürekli kalmaz mı?
Zurnadan çıkan hoş bir seda olmaz mı?
Zurnayı yaparken amaç, hoş bir sesti
Sürekli delikler üzerinde parmaklar gezdi
Parmaklar güçlendikçe, sesleri ezdi
Eziyete dayanamayan delikteki sedayı kesti
Her geçen gün arttı, zurnanın deliğinde gözü olan
Zurna öttürmeye kalktı, iki çift sözü olan
Delikleri terk etti, biraz ar’ı biraz yüzü olan
Mekanı, başka yerde tuttu, dağı olmayıp düzü olan
Deliği kaptı, ne oldum delisi oldu, notayı unuttu
Çatlak sesiyle, delikten dolayı birçok köşeyi tuttu
Utanmadan, çoğu zaman deveyi havutuyla yuttu
Bu ses ve ahenksizlikle, dinleyenini soğuttu
Rahatsız olduğumuz zurna değil, zurnanın sesi
Kanunsuzluk kokmaya başladı, parmakların nefesi
Dinleyenin eli avucu tükendi, topu attı kesesi
Nefret uyandırmaya başladı zurnacı, kalmadı cazibesi
Zurnanın sesiyle büyüyen notaları yiyoruz
Ahenkli melodisine en güzel giysiler giyiyoruz
Parmaklar çekilsin, zurnayı kırmayalım diyoruz
Zurnayı çalanları değil amma; ZURNA’yı seviyoruz
Erhan ŞAHİN / Amasya -2005
Kayıt Tarihi : 29.4.2022 12:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!