Dışarıda alabildiğine bir fırtına
Ağaçların uğultusu, feryadı
Korkutuyor, içimi ürpertiyor
Yalnızlığı en çok hissettiğim
Seni en çok aradığım
En çok korktuğum zamandır öyle geceler
Çok sık oluyor böyle geceler
Bitmek bilmeyen uzun kış gecelerinde
Sanki seni unutmamam için
Hep seni hatırlamam için,
Bir yerlerden kokunu getiriyor bana o rüzgar
Radyonun sesini sonuna kadar açıyorum
Seninle dinlediğimiz
Dilek tuttuğumuz şarkıları çalıyor.
Bizim şarkımız olmadı hiç
Hepsi bizim aşkımıza isyan ediyor
Dinledikçe içimden birşeyler alıp götürüyor
Yine o kahrolası uğultu kulağımda
Seni hayal etmeme dahi fırsat vermiyor
Senin yokluğunu heran yüzüme tokat gibi vuruyor.
Bak ne çalıyor radyomda
Sen çok severdin o şarkıyı
Orhan Gencebay’ın Ya Evde Yoksan şarkısı
Dalıp gittim bir an maziye, çook eskilere
Yaşanmış ama küllenmemiş
Umutları hep tomurcuk kalmış aşkımıza
Hep gelirsin belki diye
Geceler boyu uykusuzca bekledim
Belki de gece yarısı o fırtınadan korkup
Belki de geçmişinden kaçarcasına,
Koşar gelirsin diye, sabahlara dek Seni.
Ama o fırın gibi odamda
Senin sıcaklığını yakalayamadım
Hep üşüdüm, sabahı bekledim
Lakin, güneş bir türlü yüzünü göstermiyor
Asık surat, bulutlar ve hüzün
Aylarca yaşadım bu duyguları, senin yokluğunda
Bak, artık kış sensiz de olsa bitti
Güneş buluıtların arasından
Arada birde olsa gülümsemeye başladı
Biraz olsun ısınmaya başladı içim
Hem artık gecelerde uzun değil
Daha az yaşayacağım sensizliği
Ne kadar anlatsam yine de anlayamazsın
İçimde kopan sensizlik fırtınasını
Gördüğüm hasretlik rüyasını
Kurumuş dudaklarımın susuzluğunu
Anlayamazsın, anlayamazsın
Anlayamazsın birtanem,
Anlıyormusun....
Kayıt Tarihi : 5.11.2013 14:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!