Realist bir aşkın sürrealist uzantıları eşliğinde
Maddeden fışkırırken mana alemim
Ve bir kayayı tuzla buz ederken elemim
Babasını teselli eden çocuklar gördüm
Yaşamın feleğinden ruhuna geçitler ördüm
Paralel evrenlere açılan kapılar gibi
Tüm hücrelerimi yaşam evrenine sürdüm
Ne kadar şiirsel olduğu ya da ne kadar edebi
Ne önemi vardı bunların; Yarabbi
Bana göndermiş olduğun o mürebbi
Gözlerimi açtı, çünkü ben önceden kördüm
Bilmezdim bilmekliği ve bilinmekliği
Hayata karşı beslediğim tüm ödlekliği
Ve şiirlerimdeki gevşekliği
Ve sen bana öğretirken bu ilahi tekliği
İsyanıma ket vurdum köhne mahallemde
Sitemler sitesi denen bir mahalde
Azgın ve aykırılıktan dünyaya gelen nihalde
Ve ebediyete sırt çevirmiş bir halde
Şaşırtmasın seni bu öksüzlüğüm
Ve senden önceki ünsüzlüğüm
Bir kibrit kutusu büyüklüğündeki ensizliğim
Ve dilden dile gezen densizliğim
Seni bana yar, yanan yanıma kar ettiyse
Çırpınışlarım seni de kör ettiyse
Boz bulanık aklım bütün bunlara şükrettiyse
Yaradan ol deyip emrettiyse
Gerisi boştu, ılık bir meltem altında
Beni sevmen bir ululuk katında
Müstesna bir düşün muhteris yatında
Beni görmen görgüye layık hayatında
Bir kenara bırakıp yazgıyı, sevebilmektir
Yaşamın sancısını bile övebilmektir
Seni sevmek, seninle ölebilmektir
Bulutlara umutla bakıp gülebilmektir
Seni sevmek düzenimin bir parçası
Her darbesinde kalbimi resmeden fırçası
Ve ruhumun kırılmaya yatkın her sırçası
Seninle geçiyor sağlamlık testini
Ve içimdeki can, alırken şükür abdestini
Unutamaz zihnim umulmayan jestini
En muhtelif ve de en muhkem zamanlara
Kucak açıp koşmayışım amanlara
Ve kendimi atmayışım artık isli dumanlara
Seni sevmemdendir ey sevgili
Kesip attıysam şu küffar dili
Ve yerine koyamıyorsam bir başka eli
Göğsüne yaslandığımda senin yerine
Kaç fedai daha gerekli gönül erine
Daha ne kadar muhtaç zihnim fenerine
Kaç kez daha aydınlatacaksın zifirimi
Daha kaç kez oynayacaksın sefirimi
Daha ne kadar gizleyeceksin kafirimi
Her yoğunlukta ağırlarken misafirimi
Bir kez bile eğmedin yüzünü
Bu kadar hurilik, cennetin en özünü
Ulaştırır yolların hem de en dümdüzünü
Ulaştırdı ki zaten, sensin dünyama cennet
Sen beni yokluğunda hep kendimleyim zannet
Benim için besleyip büyüttüğün o minnet
Bir bunu anlamadım bir de beni sevişini
Gözlerinin yüzümü ortadan ikiye kesişini
Anlamadım ömrünü hayatıma serişini
Kalbinin benimkiyle sevgi alışverişini
Leyla ile Mecnun'un bizi hep yerişini
Anlamadım saçlarının içimdeki esişini
Anlamadım hiç beni nedensiz sevişini
Anlayamadım...
Kayıt Tarihi : 1.9.2025 14:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!