Durgun bıraktığın akışlarımdı sana coşan, yüreğime kelepçe vuran çaresizliğimin son demlerinde..
Hüznümü yansıtamıyorum dilime, korkuyorum vurabilir en ince yerinden seni, beni pişmanlık yokuşlarına sürer diye.
Parçalara bölüyorum sabırlarımı bu günüme yarınıma, evlat sevgisi ayıran bir ana gibi en çoğunu az kalmış ömrümün umutlarına..
Yaşadığımız günlerimize kırdığım kadehlerim, döktüğüm gözyaşlarım, avutamadığım isyanıma avuntular sunduğum gecelerim bıktılar benden, küstüler çaresizliğime..
Bakmıyorlar yüzüme..
Küsen sevgimin büyüklüğü, sevgisiz yüreğinin sebepsiz cilveleri acıtan canımı...
Yaktığın ben miydim ölümüne sevdiğin, beraber yaşlanacağız yeminlerini unutmuşsun bir çırpıda, unutturmuşlar..
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
belki.. :)) güzeldi..tebrikler
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta