Ay ışığıyla 9. senfonisi başladı yine...Yağmur olmak var şimdi,dinek dagı eteklerinde Usul usul toprağa karışıp sessizce.. gök gürültüsüyle dans edesim var.Suskunluğumun çığlıklarını dinlesem, kendi kendime. Benden başka kimse duymasa beni...
Bir kez, sadece bir kez düşlerim gideceği yeri doğru belirlese... Gerçeğe dönüşse...
Bir yaprak olmasam rüzgârın önünde.
Hiç bir şey sorulmasa bana, hiç bir cevap vermesem sorulanlara. Öylece oturup izlesem etrafı, olan bitenden haberim olsa, lakin ben konuşmasam...,Sussam...sessizlik te sesizliğin sesi ne güzel sestir duyabilene ve anlayabilene anlata bilene...rüzgar ciseleyen yagmurun sesinde cıglık cıglıga pop _onda liste başi melodisini söylerken. Kavga edip durmasam iç çekişmelerimle..
ben susuyorum olabildince sabır şükür diyerek. birazda sessizliğim konuşsun diyorum kendimçe...kendime
Harfsiz bir lisanım var artık içimde,Her CÜMLEMDE...
SESSİZ KONUŞUYORUM artık, sadece:ANLAYABİLENLERİN DİLİNDE...
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta