Anlatsana Şiiri - Mevlana Celaleddin Rumi

Mevlana Celaleddin Rumi
87

ŞİİR


1047

TAKİPÇİ

Anlatsana

Gönül dostum anlatsana,
İlimizde Mevlana`yı.
Ulu zatın hoşgörüsü,
Yolumuzda Mevlanayı.
xxx
Kıymet verir her insana,
Ulvi görev düştü sana,
Çevir deyişik lisana,
Dilimizde Mevlana`yı.
xxx
Fetetti nice gönüller,
Ruzi mahşedeki kullar,
Bülbül sedasında diller,
Gülümüzde Mevlana`yı.
xxx
EZGİNİ geldik gideriz,
Hakka borcumuz öderiz,
Hatırdadır yad ederiz,
Telimizde Mevlana`yı.
xxx
27/07/2001

Mevlana Celaleddin Rumi
Kayıt Tarihi : 2.11.2001 20:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ümit Duysak
    Ümit Duysak

    Tasavvuf deryasına dalmış bir Hak âşığıdır. İlmi, teşbihleri, sözleri ve nasihatleri bu deryadan saçılan hikmet damlalarıdır. O, bir tarikat kurucusu değildir. Yeni usûller ve ibadet şekilleri ihdâs etmemiştir. Ney, dümbelek, tambur gibi çeşitli çalgı âletleri çalınarak yapılan törenler ve âyinler, Hazret-i Mevlana’nın vefatından 3-4 asır sonra meydana çıkmıştır. Halbuki o, ney ve dümbelek çalmadı. Dönmedi, raks etmedi. Bunları sonra gelenler uydurdu. 47 binden ziyade beytiyle dünyaya nûr saçan Mesnevî’sine, her ülkede, birçok dillerde şerhler yapılmıştır. En kıymetlisi Mevlana Câmi’nin kitabı olup, bunun da şerhleri vardır. Türkçe şerhlerinden, Ankara vâlisi Âbidin Paşanın şerhi çok kıymetlidir. Âbidin Paşa bu şerhinde, ney’in, insan-ı kâmil olduğunu ispat etmektedir.

    Mevlevîlik, cahillerin eline düştüğünden, bunlar ney’i çalgı sanarak, ney, dümbelek gibi şeyler çalmaya, dönmeye başlamışlar. İbadete, İslam dininin yasak ettiği çirkin şeyler karıştırmışlardır. Hazret-i Mevlana, bırakın ney çalmayı, oynayıp dönmeyi, yüksek sesle zikir bile yapmadı. Nitekim Mesnevî’sinde diyor ki:
    Pes zî cân kün, vasl-ı Canan-râ taleb
    Bî leb-ü gâm mîgû nâm-ı rab.

    Manası şudur:
    O halde, Canana kavuşmayı, cân-u gönülden iste
    Dudağını oynatmadan, Rabbinin ismini kalbinden söyle.

    Bugün, bu tasavvuf üstadının türbesine sonradan konan çalgı âletlerini görenler, işin gerçeğini bilmeyenler, bu mübarek zatın çalgı çaldığını, bu aletlerin onun olduğunu zannetmektedirler. O hakikat güneşini yakından tanıyanlar, bunlara elbette itibar etmez. Zaten bu büyükler, şüpheli şeylerden kaçtıkları gibi, mubahları bile sınırlı ve ölçülü kullanmışlardır.

    Cevap Yaz
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    Mevlana'nın eserlerini yorumlayacak makama eremedik henüz :)

    Cevap Yaz
  • Mert İhsan
    Mert İhsan

    örneğin Çevir deyişik lisana, Dilimizde Mevlana`yı. cümlesindeki mevlanayı mevlayı( mevla = yaratan Allah ) olarak değiştirirseniz yani aslında kibiri ortadan kaldırdığınızda mevlayı göreceğiniz bir şiirdir.düz olarak okunduğun mevlananın övüldüğü görünsede öyle değilde şu demek oluyor; Çevir deyişik lisana, Dilimizde Mevla`yı

    Cevap Yaz
  • Oğuz Tuncay
    Oğuz Tuncay

    Bu şiir, 'EZGİNİ' mahlasını kullanan bir şair veya ozanın Mevlana hakkında yazmış olduğu bir şiir.
    Sözkonusu şiirin Mevlana'ya ait şiirler içerisinden çıkarılması gerektiğini düşünüyorum.

    Sağlık ve esenlik dileklerimle iyi günler dilerim.

    Cevap Yaz
  • Emine Ekren
    Emine Ekren

    Gecelerin zifiri karanlığına güneş gibi doğan ışık

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (10)

Mevlana Celaleddin Rumi