Senden önce atılan oklara siperdi şiirlerim
Şimdiyse bir ressam gibiyim güzelliğini resmeder dizelerim
Umut rüzgarında bir derin nefes benimkisi sayfalar yetmezken bana
Nasıl olurda bir şiirle seni anlatabilirim?
Yine bi gece yarısı seni anlatırken yıldızlara
ıLık bir rüzgar esti ve birden kokun yayıldı aklımdaki tüm odalara
Sonra yine bağlandım sayfalara ve başladım bizle dolu anılara
Ve yine kayboldum eski bir albümün sayfalarında
Sen, kılıç tutmaya alışık ellerimi sayfalara bağlayan güzel
Teninin rengini tarladaki buğdaya anlatsam kıskanır mı ki acaba
Peki ya güneşe şaçlarını anlatsam utancından saklanır mı ki ayın
arkasına
Ya da bahara seni anlatsam kıskandığından uğrar mı ki bi daha bu
diyarlara
Sen mahkum sözlerimin bileğinde prangamsın
Anahtarını ben atmışım uzak diyarlara
Sen mühebbet yemiş ruhumun duvarına vuran ay ışığısın
Kalemim senin aydınlığınla sarılır sayfalara
Ben kayıp bir tekneydim kendi belirsizliğimde
Sen bir ılık rüzgar çarpan yüz yıllık yelkenime
Ben savruldukça karanlığımda sessizce
Sen çekerdin beni elimden aydınlık denizlere
Ben bir kum tanesiydim diyar diyar gezdim kayıp rüzgarlarla
Ama rastlamadım gözlerinin yeşiline hiç bir diyarda
Ne cennetler gördüm keşfedilmemiş karalarda
Rastlamadım hiç birinde gülüşündeki kadarına
Ben ne cehennemler yaşadım kendi zindanlarımda
Hiç biri yakmadı beni tenine çarpan rüzgar kadar
Ben ne cennetlerden vazgeçtim yolculuğumda
Hiç biri koymadı bana bir somurtman kadar
Bu şiir bir deniz kızına hediye benden saklansın yıllarca Unutulmasın dünya gözlerinin yeşilini kıskandıkça
Eskimesin gülüşün cenneti anımsattıkça
Ve hatırlansın yazanda yazdıranda ruh bedenden kaçmadıkça
Kayıt Tarihi : 20.8.2010 10:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!