Anlatılamayan Masal Şiiri - Dua Ekseni

ANLATILAMAYAN MASAL

Bebeğim dinle bak,
Sana masal anlatacağım.
Özenle seçmeliyim kelimelerimi
Bunca kirlenmiş duygulardan ırak
Nasıl mümkün olur ki masumiyetini korumak?
Geçmişte masallara bir varmış, bir yokmuş
Diye başlanırdı.
Şimdi iyilik adına yokluk,
Kötülük adına hepsi bir arada var.
Nedense çok olanların; hep senin gibi
Savunmasız filizleri,çiçekleri
Seçip,yok etmek hedefleri! ! ..
Filistin’de, Afganistan’da, Somali’de,
Sudan’da,Çeçenya’da,Ürdün’de
Açlıktan, korkudan ağlayan bebelerin
Ağızlarına alevden misketler tıkıp
Yavrusunun acısına yanamayıp
Namus derdine düşürdüler anaları.
Sen bebeğinle evcilik oynarken
Şakacıktan onun hasta olmasına
Dayanamayıp ağlarken
Ben sana nasıl anlatırım gerçekten ölenleri?
Daha önce anlatmıştım sana
Sevgili’nin kıyamadığından Hüseyin’le,Hasan’a
Mutlu olsunlar diye,secdesini uzatmakta
Gül’ün; Tomurcuklar ‘ını insafsızca
Dün sapık zihniyet şehit ederken Irak’ta
Bugün kafirler mezarlarını bombalamakta.
Yaşlarım onların nezdinde,
Tüm tomurcuklar,goncalar için akmakta.
Belli ki korkudan minik yürecikleri
Derin uykuya hasret, kuş uykusuna yatmakta.
“dandini dandini dastana,
danalar girmiş bostana”
Bakma sen,benim bu tekerlememe..
Ah! .. Bebeğim,ne bağ kaldı,ne bostan.
Danaların ana yurdu da artık sadece “Boston”
Verimli tüm bostanlar edildi işgal,talan.
Bostanı koruyacakken danayla birlik oldu bahçıvan
Zalimle,mazlum ayrışıp birbirinden seçildi
Her ülkede vur patlasın,çal oynasın mekanları açıldı
Layla’da,Paşa’da çekildi kafalar kendinden geçildi.
Böyle de masal mı olurmuş mu dedin?
Haklısın ancak şimdi ne kaf dağı,
Ne zümrüd-ü anka kuşu var.
Uzaklar bir bomba mesafesi kadar
Gökyüzünde güneş yerine alev var
Onun için semayı terk etti kuşlar.
Ah! can özüm,meleğim,bebeğim
Bunlar sana söyleyemediğim
Hadi duamızı yapalım iyi geceler dileyeceğim
Minicik ellerini kocaman kocaman aç
Gülücüğünle,yanan yüreğime huzur saç
Rabbim! ...
Dardaki kullarının sadrını inşirahla aç….

(duaekseni)