Yeditepeli bir şehrin adıydı belki de sevda...
Her tepesinde bir anlık filizlere adanan adaktı belki sevda...
Yeditepeli şehrin adı aslında hasret, yârin bakışlarında yutkunmalarındaydı gurbet...
Her sevda gibi masallaşan ve büyüklere uykudan önce gözbebeklerine nemle yazılan hüzündü belli de sevda..
Geçmişi geçti zannedersin, geçmemiştir aslında. An ve an birer birer tokat gibi patlar gözlerinin önünde. Unuttum dediklerin gün gelir yakar canını bir anda.
Anlatmadığım anlatmadığın o kadar çok kelime birikmiştir ki heybende elini attıkça kıymık misali batar yüreğinin derinine.
Hep iyi gösterirsin kendini acınmasın acınacak halde olanlar diye. Anlamazlar yine de. Çünkü hep sen haksızsındır. Hep sen suçlu. İdam sehpana tekme atacak onca yakının sıradadır.
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam