♣Yaşamın yolları karmakarışık. Öyle olaylar yaşıyor ki insan, bunalıyor, daralıyor. Geçmişin sayfalarından döküldü bu duygular. Dileğim; anlaşılmak ve bocalayan kardeşlerim varsa birazcık da olsa umut verebilmek.♣
AH BİR ANLATABİLSEM
Sokaklara fırladınız mı hiç?
Sokak taşlarını saydınız mı birer?
Adım adım sayıklamalarınızda,
Dolandınız mı çocuksu umutlarınızla,
Gizemli bakışlarında bulutların,
Koynunuzda bohçalar dolusu yorgunluğunuzla?
Sonra:
Dallarına tutunup ağaçların,
Kurda kuşa seslediniz mi?
Haykırdınız mı göklere,
Cayır cayır tutuşmuş umutlarınızı,
Çıkmazlarınızın deli dolu şaşkınlığını?
Devam edip yolunuza boynu bükük:
Yaprak yaprak yeşiline-sarısına,
Ya da moruna ağaçların,
Çiçek çiçek renklerine bahçelerin,
Astınız mı kavrulan yanlarınızı?
Evinize dönüp çaresiz:
Titreten duşlara tuttunuz mu,
Yangınlarınızın korlarını?
Dertlendiniz mi ikide bir Yaradan’a,
Aldatılmış, paramparça baltalanmış,
Çocuksu saflığınızı?
El-ayak çekilip uzandığınızda:
Bitkin düşüp gecenin çıldırtan koynunda,
Odanıza sızan dolunayın müjdeci parlaklığında,
Yalvardığınız oldu mu hıçkırıklarla?
Oluk oluk aktı mı göz pınarlarınız,
Yaradan’ın huzurunda?
Bilir misiniz nicedir,
Küsmüş umutlarla,
Şaşırmak Hak-adalet-ilim-irfan yolunda?
Ve,
Kanmak pusuda göz kırpan şeytana?
…………………………………….
Kulak verip ama bir solukta,
İnancın çağlayan ırmaklarına,
Beklediniz mi soluk soluğa,
İnandınız mı kurtuluşunuza?
Gecelerinize doğacak sabahı,
Omuzlarınıza konacak dost elleri,
Bahçenizi sulayacak meleği,
Soludunuz mu imanla?
Garibim dilim dönmez,
Ama canlar!
Bilirim hikmetler bitmez.
İşte!
Tam dönemecinde şaşmışlığın,
Kıvranırken bir zamanlar;
Dellenirken zihnim,
Can çekişirken bildiklerim,
Tökezlemeden iman direğim,
Yetişti yüce Rabbim!
Beyza Bilgin Ablamı,
Yapıverdi vesile,
Çekti bilgince yeniden özüme.
Işık oldu yollarıma,
Örnek oldu davranışlarıma,
Nur yüzlü, yumuşacık bal sözlü,
Eşsiz ablam!
Yalnız değil ama O,
Naci Abimi de kazıdım kalbime,
Elifimi, Pınarımı kardeş belledim hiçliğime.
Bakın!
İşte orada!
Dileğimi yazdım göklere:
Böylesi yürekler,
Sizlere de olsun vesile.
Şükran GÜNAY’dan
Şükranca
Şükran Günay
Kayıt Tarihi : 9.1.2005 18:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şükran Günay](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/01/09/anlatabilsem-anlar-miydiniz.jpg)
öğretmenlere…
sana;
bir takvim yaprağına mecbur kalmadan
gelmek isterim...
derste,
yolda,
ev de...
dilediğim an yani,
çat kapı.
ana gibi okşamalısın saçlarımı
belki de yar olmalısın gönlüme
ya da bir baba gibi
siper etmelisin göğsünü cehalete.
bense,
seni yazarım beynime,
gözlerindeki ışık cesaretlendirir...
dokunmak isterim yüreğine.
ve...
öğretilerini ateşlerim meşalemde
yansıtırım yüzünü...
karanlıklar aydınlanır
yarınlar doğar seninle...
oysa bu tarih
bir ok gibi saplanır ya böğrüme
sana ulaşmak
ya da
bana gelmen için
bir neden
gerekmiyor öğretmenim.
öğretmene...
0111271130s
cemalnalcı
hissediyorsunuzdur. Bu kesin. Sizleri tebrik eder en içten sevgi ve saygılarımla kardeşim...Zekeriyya BİCAN VEB:www.harputlubican.com
TÜM YORUMLAR (22)