Anlat Rüzgâr. Şiiri - Ahmet Yüksel Şanlı Er

Dur rüzgâr /esip geçme hemen,
Soracaklarım var sana.
Duydum ki, doğup büyüdüğüm topraklardan geliyormuşsun.
Otur’ da şöyle yanıma soluklan biraz.
Ne de olsa çok uzaklardan geliyorsun,
Yorgunsundur,
Dinlenirken,
Bizim oralardan anlat bana.
Yıllardır gittiğim gördüğüm yok, doğup büyüdüğüm yerleri,
Anlat,
Geçip gitme hemen rüzgâr;

Anlat yavaş, yavaş dinlenirken bizim oraları.
Kim hasta kim öldü.
Dindir şu benim içimdeki hasretimi.
Öğrenmek istiyorum her şeyi ne var ne yok oralarda.
Kanadı kırık yaralı bir kuş gibiyim yıllardır
Ben buralarda,
Anlat bana rüzgâr, bildiğin duyduğun her şeyi.

Dediler’ ki bana, senin akranın kalmadı.
Sordum da, tanır’ mısınız diye, seni tanıyan olmadı.
Doğru’ mu bunlar, bilmek istiyorum her şeyi,
Anlat,
Kim sağ, kim ölü, yaşıtlarımdan
Hiçbir şeyi saklamadan anlat rüzgâr;

Anlat bana çocukluğumun geçtiği yerleri.
Anlat,
Bir zamanlar bahar yaz gününde göçtüğümüz bahçeleri.
Yine yeşil mi yine eskisi gibi oralar
Kesilip yıkıldı mı ağaçlar, binalar mı yapıldı yerlerine
Anlat her şeyi.
Anlat rüzgâr.
Komşularımız yaz gelince eskisi gibi o yerlere göçüyorlar mı?
Anlat her şeyi.
Anlat rüzgâr
Yine yollarımızdan eskisi gibi sabahın seher vaktinde nal sesleri duyuluyor’ mu?
Anlat
Her şeyi anlat, bilmek istiyorum rüzgâr.

Anlat dağlarımızı kırlarımızı anlat
İçinde gökyüzünü göremediğimiz ormanlarımızı anlat
Anlat bizim oralara yağan karları,
Ve anlat, yağan yağmurları
Anlat çocukluğumdaki çamurlu ya da tozlu sokakları
Anlat buz gibi sularını içtiğim pınarları
Anlat rüzgâr.
Kırlarında yetişen kekikleri kekikleri
Anlat.
Bağlarında bahçelerinde daldan dala sıçrayan teyinleri
Kırlardaki keklikleri
Bilmek istiyorum bir de senden duymak istiyorum her şeyi
Haydi, geçip gitme anlat rüzgâr;

14 Şubat 2013