Anlat kalemim.
Dök içinden geçenleri,
Nice aşklar eskitip,
nice uğrunda ölümü bile göze aldığım aşklarım olduğunu
şimdi sıra sende
Anlat
Anlat kıskanılacak aşklarım olduğunu
ve çoğu hayallerimi uçurumlarda unuttuğumu.
Ufuklardan el sallayan ayrılıklarım olduğunu
Belkilerle başlayan aşklarımın son bulduğunu.
Mum alevine benzeyen o küçücük aşklarda bile nice korlarım olduğunu,
hepsini anlat.
Aşklarımı anlattığım kalemlerin kederi değiştirememesine olan üzüntümü,
ayrılıklarla bir kez öle bedenimin günde bin kez öldüğünü,
sevgiye muhtaç, tebessümlere hasret olduğumu anlat.
Hayat, önümde duran tuvalim,
fırçamda kaderim olmasını isterken,
is tutmuş kalbimin mühürlenmiş dosyalar içinde tozlu raflarda durduğunu gördüM.
Korkar oldum düşlemekten,
Tüm randevularımı iptal etmişken ilham perileriyle
seni anlatan yine kalemim oldu.
Anlat kalemim,
Bak
Onca dinleyen var seni, korkma
Seç derdimi anlatan onca cümle arasından en güzelini.
korkmuyorum artık ayrılıklardan
Korkmuyorum hayatın bana sunduğu yanlışlardan.
Terk ediyorum ruhumun çocuksu kalan şair yanını.
uçmasını istemiyorum artık martıların aşk denizimin üzerinde.
Temeli atılmış tüm aşkların üzerine yıkıyorum mavi kalan gökyüzümü.
Karanlık sandığım aydınlıklara giden insanların elinden tuttuğumu gördüM.
Tüm aşklara çare olan zamanı durdurmuşken kolumdaki saatte
birkez daha yanıldığımı gördüM.
Hatalarla dolu bu hayatta senden kaçarken
içimdeki senden kaçamadığımı gördüM.
bu aritmetik dünyada kendimi kendimden çıkarırken
kalanlarımı martılara attığımı gördüm.
Doğarken neden ağladığımı yaşarken öğrendiM.
Yürek kemiğim ile lades tutuşturan insanlar sevdiM.
Fallarımda yalan söylediğini sandığım papatyaların doğru söylediğini gördüM.
Meğer düşlerle yamanmış sevdalarım varmış.
Anlat kalemim,
ben anlatamıyorum sen anlat içimdeki acımı.
Vardır belkide seninde derdin
benimse vakitsiz kapanan kulpu kırık bir fincandır kalbiM...
Zamanla devrilebilsem sayıkladığım devrik cümleler gibi.
Düşlerimi al defter aralarında kurut şimdi.
Kapı arkasına bırakıyorum şen kahkahalarımı.
Anlat kalemim...
her sevgili ardından
mumlar yaktığımı zifiri karanlıklara inat.
nekadar her şiir ardından kalem kırıp sevgimi dar ağacına assamda anlat...
Derin uykularda korkak,rüyalarda ürkek olduğumu anlat.
29 harfe içimdekileri sığdıramadıklarımı anlat.
offfffff offf
Sanki görünmez bir kuklacının ellerinde kalbimin ipleri...
Kalemim bir mezar daha kazıyor kar beyaz sayfama...
düşünce suçlusu bir mahkumdur sevgilerim.
Onca doğru arasında yalanlar taarruzunda benliğim...Anlat...
Şimdi küllenmiş bir izmarit tadında dudaklarım.
artık bir dal sigaranın ömrümde yaşıyorum sönüp giden aşklarımı
ve izmaritler bırakıyorum her bir satırımda...
Anlat mürekkebine kanımı doldurduğum kalemim...
Anlat ki adım MAVi KALSIN
ben ölüncede NAMIM YAŞASIN
Kayıt Tarihi : 4.7.2008 04:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Derviş İbrahim Karpuz](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/07/04/anlat-kalemim.jpg)
kaleminiz çok güzel anlatmış, tebrikler...
TÜM YORUMLAR (1)