İlk günbatımının hemen ardından söylediklerimiz, bir
yüzyıl sonra da geçerli olabilirdi ve biz, güneşe
boğulmuş bir ilkyaz sabahının ilk saatlerinde, en çalışkan
çiftçilerle yarışarak, zamanı değirmenlerimize çuvallar
dolusu taşıyabilirdik. Bunları düşleyemiyorsak eğer,
anlat bana, nedir aşk?
İlk mektuplarımızla birlikte okumayı sökerdik ve
ellerimizin tutkusu uğruna en yakıcı özlemleri göze
alabilirdik. Sonra geleceği müjdelenmiş yokülkelerin
tapınaklarında beklemek yerine, şimdi ele geçirilmiş bir
gecenin saatlerinde eritebilirdik. Yapamamışsak bunları
eğer,
anlat bana, nedir aşk?
Sabahın ilk dalgaları bizi kumsalda bulmayabilirdi ve
biz, günah çıkartmak için mavi sığınaklarımızı yeğlerdik.
Köpüklü haritalarda yerimizi arayanlar, bir an sonra
haritalarını yitirirler, sonradan, çok sonradan
söylencelerimizle yetinmek zorunda kalırlardı.
olmamışsa söylencelerimiz eğer,
anlat bana, nedir aşk?
Ahmet CemalKayıt Tarihi : 13.5.2015 18:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
...
.....
kimi duygular vardır,
aşkımtırak ve dünya metası,
gelir, geçer, yaşanır, tükenir ve biter,
tek tük aşklar da vardır ki,
varı yoğu baştan ayağa hasret,
ve ışıltılı ilham,
ve efsunlarla gelen muhabbettir…,
bütün berheva olacakların üzerinden
aşkın olan ve ebediyete kavuşacak aşklar
bunlardır; selam olsun sana ey ölümsüz
ve asrî aşk…,
.....
...
.
Zizek ise ,
"Gerçek aşk, kalıcı bir güzelliği sıradan bir kişide görmektir.." der.
A.Phillips de ,
"Aşk söz konusu olduğunda bilgi işe yaramaz; aşkta ortaya çıkan, insanın arzuladığı ama neyi arzuladığı hakkında hiçbir fikrinin olmadığıdır.." der
"Kişi aşka kendini kandırarak başlar, diğerlerini kandırarak sonlandırır.."
der Dorian Gray'in Portresi'nde Oscar Wilde
"Aşk iki sevgiliyi birbirlerine değil, kendi kendilerine çırılçıplak gösterme gücüne sahiptir.." Pavese
Pavese' nin söylemine göre soruyorum ,
o halde aşk bize neyi gösterir :
- kim olduğumuzu mu ?
- kim olmadığımızı mı ?
çünkü aşk bir beyin tutulmasıdır , idrak kaybıdır ..
.
Sen bir insan arıyorsun.Yüreğin sızısını ve varoluşun ürpertisini yüklenecek bir arkadaş.Ruhun uçurumdan aşağı birlikte kendini boşluğa bırakacak bir yaren.Istırap meyhanesinde kalp tokuşturacak bir sarhoş.Aynı hamurdan aynı çamurdan yoğrulduğun parçanı arıyorsun.
.
Kemal Sayar
Hayırlı günler.
Bir başka manasıyla da "aşk", sevmekte ve sevilmekte, kanun kural ve de hiç bir yasal ve İlahi kıstas tanımadan muhatabına illet derecesinde ilgi duymaktır ki, bu tarz sevgiler, aklen, tıbben, fıtraten ve dinen yanlış olan bir tarzdır.
(Batıl dinlerin tapınakları hariç), vakti geldiğinde ibadethanelerde vakit geçirmek Allah'ın emri ve peygamberlerin de sünnetidir Ahmed bey. Bu tapınaklarda ibadet edenlerin geleceğinin olmadığını iddia etmek ve onlara ilahi müjdelerin söz konusu olmadığını söylemek, tarih boyunca Allah-c.c- tarafından gönderilen 124000 hak peygamberi ve onlara gönderilen kutsal kitapları ve de suhufları inkar etmek demektir ki, bunun akılla, idrakle, imanla ve tarihle bağdaşır bir tarafı yoktur. Gerisini bırakın. sadece Son hak kitap olan Kur'ana bakın bakalım, gerçekten de iman ve ibadet ehlinin gelecekleri var mıymış, yok muymuş?
İslam'da "Günah çıkartmak" yoktur ama yapılan hata ve günahlar için Allah'a tövbe ve ondan af dilemek vardır. Hem geleceği olmayan tapınaklardan bahsediyorsunuz hem de, batıl bir din haline geldiği için geleceği gerçekten de olmayan, Hristiyanlıktaki batıl ritüelleri uygulamaktan bahsediyorsunuz. Bu daha önceki sözlerinizle tezat teşkil etmiyor mu?
TÜM YORUMLAR (10)