Sevgili Kızım Azra;
“Anlat babası! ” dediler bana ablaların,,amcaların,teyzelerin…
Öyle bir anlatmak istiyorum ki seni; ben anlattıkça, bütün engeller kalksın istiyorum,hayatının baharındaki bütün filizlerin önünden.
Hani bir bahar sabahı güneşli bir güne uyanmışsınızdır,pencereyi açarsınız ve kıdemli bir ağacın çiçeğe durmuş dallarının birindeki neşeli bir kuşun cıvıltısı dolar ya odanıza,hani sadece duyarsınız ya cenneti,işte ondan daha güzeldir benim kızımın sesi…
İnsan her gün anımsar mı aynı gözleri? Onun gözleri; berrak akan bir derenin içindeki siyah çakıl taşlarından daha siyahtır ve yakar yüreğimi bakışları.
Her gün bir güneşin doğduğunu sanıyor bazıları.Oysa sen benim gözlerime bakıp her güldüğünde,başka bir güneş daha doğuyor benim dünyama.
Sen dünyama girdiğinde ben bir başka benle tanıştım.Sanki seninle beraber bende doğdum.Doğum gününe izinsiz ortak oldum kızım beni affet.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Sevgili şairim,torunumun gözlerinin 4,5 miyop olduğunu 11 aylıktı öğrendik,acımak çözüm değil ama acımamak mümkün değil,ekrana yapışıyor izlerken.Kabullensekte,ateş düştüğü yeri yakıyor.Rabbim telafisi mümkün olmayan acılardan insanlığı esirgesin.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta