Sensiz geçen anıma kahrediyorum, düşman oluyorum kanlı-bıçaklı
Gemiler yol alıyor, biniyorum, sana getirir belki diye, irili-ufaklı
Susuyor gökyüzü, ağlıyor martı, yas tutuyor minareler
Şehrin ışıklarını dinliyorum, içinde sensizlik saklı
Kat kat ağıt, sıra sıra yalnızlık ve hoyrat bir sevda şakaklarımda
Ufkumda duman, kızıl ötesi bir yara şafaklarımda
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Devamını Oku
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık