çok mu kolay gitmek,
her gidiş sana geliş.
her veda,
bir merhaba..
dört köşe masamda,
yarım kalmış sigaramsın.
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
'çok mu kolay gitmek,
her gidiş sana geliş.
her veda,
bir merhaba..'
………………………………………
her veda, bir merhaba...
her gidiş aslında bir varış, her seçiş aslında bir vazgeçiş.
her suskunluk aslında bir deyiş, söyleyiş,..
her bitiş, bir başlangıç.
her ayrılık, bir birliktelik belki de...
……….
bir yürek mutluluktan çağlar
bir yürek acıyla ağlar...
birisi feryat figan eyler
bir diğerini ateşler dağlar...
………..
'bir bir sönüyor ışıkları evlerin.
caddeler boş,
kaldırımlar isyankar.
bir sokak lambası ışığında,
yolumu bulurum ben.
kimseyi haberdar etmeden,
çoktan gitmiş olurum,
sabahını beklemeden. '
………………..
tıpkı her şeyi alt üst eden, mevcut düzeni tamamıyla değiştiren, eskinin artık tamamen yok olduğu, yerini hemen yeninin aldığı ve hüküm sürdüğü vurucu, sarsıcı, acıtıcı, öldürücü darbeler gibi..
askeri darbeler de öyle olmuyor mu?
bir gece yatıyorsun, başını yastığa koyuyorsun. gece yarısı sen uyurken her şey birden bire değişmiş; sokak lambalarının ışığında, giden gitmiş, olan olmuş, bütün kaleler zapt edilmiş; bütün güvenli limanlar terkedilmiş, her şeyi değişmiş buluyorsun tüm dünyayı...
uyandığında şaşkınsın. bilinmezliklerin, kargaşanın, acının, gözyaşının gün ışımasıyla birlikte seni gelip bulacağını ve tüm bunların daha da çoğalacağını hissedişin verdiği bir şaşkınlıktasın..
gün ışıdıkça daha bir saplanır olur, daha bir acıtır olur zaman...
tıpkı, bir gece vakti sen uyurken aniden giden gibi; aniden yapayalnız kalan gibi..
belki de en acıtıcı olanı; kendi yolunu bulabilecek bir sokak lambası ışığı bile bulamayıştır.. gün aydınlanırken içinin karartısı seni daha da korkuturken, daha da derinden acıtırken, için de yaklaşan gecenin zifiri karanlığının hüznü çoğalır.
ahhhhhhhhhhh...! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
ahhhhhhhhhhhhhhhhhhh....! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
AHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHH! ! ! ! ! ! ! ! ! !
...lar çekersin… ve artık her şeyin bittiğini, gitmez sandığının gittiğini
ÇOKTAN ANLADIĞINI HİSSEDERSİN..
acısı öyle bir yakar ki canını… anladığını hissetiğin şeyi inkar etmek boşunadır artık.. zehiri kanına buluşmıştır.. ve her geçen gün daha da artarak karışmaktadır damarlarında akan kanına..
ama yine de, gidene kal denemez, diyemezsin.
çünkü giden zaten gitmiştir.
son çırpınışlar, kalp masajı yapmanın ötesinde bir fayda sağlamaz.
aslında kimse söylemese de, herkes bilir ki, o anda her şey bitmiştir..
masajla bir süre kalp atmaya devam etse de, bilirsin ki, beyin ölümü gerçekleşmiştir.Ondan ötesi sadece ölümün soğuk yüzünü hissetmek, acının yaşlarını saklayabilmek ya da saklayamamak becerisiyle ilgilidir.
Yürekli, duygulu şairim….
Böylesi derin, böylesi içten ve böylesi düşündürücü dizeleriniz için çok tşk ederim şairim.
tebrikler.. yürekten tebrikler..
beynine, yüreğine, kalemine sağlık.
YÜREKTEN KUTLARIM SİZİ :)
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta