Yavaş yavaş dilden dile gezdirir
Eller seni dilleyince anlarsın.
Çaktırmadan mezarını kazdırır
Bir çıkmaza yollayınca anlarsın.
Hoş gelir nefsine bir yem dökerler
Kucaklar sarılır elini öperler
Kazmasız küreksiz kökten sökerler
Poyraz vurup sallayınca anlarsın.
Yabancı dostların terk eder orda
Düşüne düşüne düşersin derde
Gözünün önüne çekilir perde
O tabipler elleyince anlarsın.
Kahreder insanı soysuzun pozu
Borçluyu görünce görürsün hazı
Belki acı gelir dostunun sözü
Dost sözünü dinleyince anlarsın.
Ah çeker içerden dumanı tüter
Bozulur yuvası baykuşlar öter
Çoluk çocuk hanım seni terkeder
Pınarların gölleyince anlarsın.
Sebilî’yi gören var mı masada?
Teselli arama dolu şişede
Ölürsem belki kuytu köşede
Son nefeste tersleyince anlarsın.
Kayıt Tarihi : 21.12.2016 21:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!