ANLARI YAŞAMAK
Söyleyecek ne çok sözüm var benim insanlara? Yazmak,hep yazmak istiyorum.Çalabildiğim,yaratabildiğim tüm zamanlarda da,bunu yapıyorum.Hep hüzün,isyan,olumsuz şeyler değil söylemek istediklerim.Hayatı,kendimce farklı yorumladığım için de,söylemeliyim diyorum.
Ramazanda bir gün,buradaki arkadaşlardan iki kardeşle ve bizlerle ilgilenen bir gönüllü.Bizi,Floryada harika manzaralı bir restoranta,iftar yemeğine davet etti.Gönderdiği araçlarla gittik.
Güzel bir yemekten sonra,dışarı çıkıp,çevrede dolaştık.Zaten daha gider gitmez,manzaraya bayılmıştım.Benim, yazmakla eş değerde,en büyük aşkım deniz vardı.
Deniz kıyısında,yürüyüş yeri yapılmış.Epey bir yoldu.Ayrıca:Atatürk Hava Limanı çok yakındı.Mis gibi deniz kokulu,serin gecenin içinde Yürümek,çok güzeldi.Geceyi yaşamayı hep sevmişimdir.Herşey,bambaşka bir boyut kazanıyor bence.
Atatürk Hava Limanından kalkan uçaklar,denizin ötesinde,önce küçük ufolar gibi görünüyorlar.Yükselerek yaklaştıkça,denizi yakamozluyor.Sonra,renk renk ışıklarını yakıyor.Kulakları sağır eden,motor sesleriyle,kocaman havai fişekler gibi,üzerimizden geçiyorlardı.
İnanılmaz güzellikte,harika bir manzaraydı.Kocaman oyuncaklardı sanki.Onbeş-yirmi metre yükseklikte,elimizi uzatsak,tutabileceğimiz duygusu veriyorlardı.Dakikalarca,arka arkaya,o kadar çok uçak geçiyordu ki.Bir cümbüşün içindeydik.İster istemez,çığlıklar atıyorduk.Bir de ben,kezlerce uçağa bindiğim için.Gökyüzünden,yerin görüntüsüyle,aşağıdan uçakların manzarasını birleştiriyordum.Olay bütünleşiyor,olağanüstü-doyumsuz bir anlam kazanıyordu.
Ben akülü sandalyemde özgürdüm.Bazen hızlanıp,öne geçiyor.Arkamdakileri beklerken,kendi etrafımda dönüyordum,gökyüzüne bakarak.O,yürüyüş yolunda,otomobilin olabileceğini hiç düşünemedim.Biraz ötemde,NİLGÜN! ! ! diye bir çığlıkla irkildim.Baktım,yanımdan bir otomobil geçmiş.Uçakların sesinden,otomobili fark etmedim,sesini duymadım.Zaten,başım da yukarıdaydı.Korkmaya bile zamanım olmadı.Otomobil sürücüsü,benim o çok mutlu halimi görmüş olacak ki,korna bile çalmadan,beni kollayarak,geçmiş yanımdan.Sadece gülümsedim.
Kulaklarımın duymasının,ne kadar önemli olduğunu? Bir kez daha düşündüm.Sosyal Hizmet Uzmanımız,hemen yanıma koştu.Korktun mu? Birşey oldu mu? Diye sordu.Hayır,bir şey olmadı.Korkmaya da zamanım kalmadı,yanıtını verdim.Baktı ki,gerçekten olanlar umurumda değil.Hayatı seven,uçuk-kaçık hallerimi de bildiğinden.Tamam canım,dedi ve diğer çocukların yanına gitti.
Hayat bazen,gerçek bir cümbüşe dönüşüyor.Beklemediğimiz güzellikler,sürprizler sunuyor bize.Ben o yemeğe gideceğimi,son saatlerde öğrendim.Diğer çocukların gideceğini biliyordum.Benim adım,sonradan eklenmiş.Bilgisayarda çalışıyordum.Bakıcım odaya geldi,”Hadi sende gidiyorsun,seni hazırlayacağım.”dedi.Bu,bir sürprizdi.Florya ya gideceğimiz,ayrı bir sürprizdi.Ve yemek sonrası yaşadıklarım,tam bir cümbüştü.O görüntüler,tattığım mutluluklar,hala usumda-yüreğimde-gözlerimin önünde.SONSUZ TEŞEKKÜRLER HAYAT.SENİ, ANLATIMSIZ SEVİYORUM.VE SANA LAYIK OLMAYA ÇALIŞIYORUM.
Nilgün ACAR 12. 10. 2008
Kayıt Tarihi : 12.10.2008 16:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
anlamaya kalkarsak anlamını kaybediyor hayat kutluyorum yazan kalemi
'ENGELLİLERE.' SENİ EN İÇTEN CANIGÖNÜLDEN TEBRİK EDİYORUM. NE MUTLU ANNE BABANA SENİN GİBİ HARİKA CESUR GÜÇLÜ AKILLI BİR ÇOCUKLARI OLDUĞU İÇİN.BAŞARILARININ DEVAMINI DİLERİM.
'Yaşamak güzel...' diyorum ben, koşullar ne olursa olsun, güzellikleri yakalama erki kendi içimizde hep var olmuştur... Var olan bu gerçeği yok sayma lüksümüzün olmadığı kanaatindeyim.
Yaşadığımız sürece göreceğimiz güzellikler hep var olagelmiştir. Yeter ki, görebilelim...
Bedenimin ve ruhumun en yorgun, psikolojimin çirkinliklerle boğuştuğu saatlerde bile, 'Yaşamak güzel' düşüncesi, bir güneş gibi doğuvermiş olması beni hep yaşama bağlamıştır.
Bir kelebeğin raksederek uçuşu, bir arının vızıldayarak çiçeklerde bal araması, denizin en azgın olduğu saatlerde bile bize şarkılar söylemesini görebilmemiz, kuruyan dudaklarımızın bir çeşmede ıslanması gibi, sayabileceğim binlerce sebep var ki, yaşamamızın sebepler silsileleri içinde mutlaka ve her zaman vardır.
Ağlayan bir çocuğu çeşitli davranış biçimleriyle gülücüklere boğabilme yetisi, yaşamın içindeki gerçeklerin ta kendisi değil midir?
Bu konuda çok söyleceklerim var ama burada sizin yazınızda verdiğiniz ana tema yeterlidir sanıyorum, onun için uzatmadan ana konuya dönüyor ve sizi bu yazınızdan ötürü kutluyorum...
Bu yazınızdan taşan mutluluk, dilerim ki, zor zamanlarımızda bizi de bulur.
Sevgi ve saygılarımla...
Nafi Çelik
Tamamını görebileceğin şekilde...Ne kadarını görebiliyorsan o kadarını tutabilmek için ...
Bu şart belki de...
TÜM YORUMLAR (7)