Anlatsam, anlar mıydın çocukluğumun dargınlığını? Eksik kalan parçaların ruhumdaki fazlalığını ve varlığımın hayatımdaki azınlığını. Anlar mıydın?
Paramparça umutlarımın kanayan yarasını, duyulmayan çığlıklarımın yabancı tınısını ve yağmur dolu gökyüzündeki kupkuru bedenimin sızısını. Anlar mıydın?
Gün doğarken kapanan gözlerimi, hayallere dalarken kesilen hevesimi ve sonsuzluğa tutunurken son bulan nefesimi. Anlar mıydın?
Dudaklarım gülerken ağlayan kalbimi, zaman akıp giderken unuttuğum nefsimi ve onca kalabalığın önünde duran bendimi. Anlar mıydın?
Sokakta karşılaştım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
Devamını Oku
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.