Mevsimlerden bahar, günlerden çarşamba
En sevdiğin şarkını dinledim İlimani'den,
Bir parça taze ekmek, zeytin ve çay kombininden oluşan tatlı kahvaltının eşliğinde.
Saksıda yetiştirdiğimiz yasemin ve sarı frezyaları kokladım.
Ellerimde bir kağıt destesi gibi tuttuğum resimlerini çevirdim bir bir...
Yıllanmış bir şarap gibi buğulanmış gözlerine daldım bir müddet...
Ve sabahları yüzünü yıkamadan önceki o mahmur gülüşün geldi yine gözümün önüne...
Meğer, ne çabuk geçmiş akıp giden zaman.
Uzakken bile yakın olduğumuz anlarda gizli kalmış onca şey...
Ama üzülme sevgilim, biriciğim her şey yine de duruyor yerli yerinde.
Yaşadığımız sürede biriktirdiğimiz anılar hala ilk günkü gibi taze...
Birlikte geçirdiğimiz anların adına,
Bırak hiç değilse son bir kez daha dinleteyim aşkınla çarpan bu horlanmış yüreğimin sesini.
Ve bir yürüyüşe çıkalım karanlık gecemizi aydınlatan yıldızların altında...
Her günümüzü son günmüş gibi yaşayalım. Telaşsız ve her anın farkına vararak...
Borges'in de dediği gibi;
Yaşamın kendisi bu değil mi zaten?
"Anlar, sadece anlar..."
Kayıt Tarihi : 28.1.2020 13:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!