Anlamsızlıkta Üç Nokta Şiiri - Dılovan Ç ...

Dılovan Çakmak
56

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Anlamsızlıkta Üç Nokta

Çoktan seçmeli duyguları yaşıyorum
Aralarından en mutlu olanı seçmek için can atar hep bu yürek
Dolabımda saklıyorum enlerimi
Açmak için gülmek gerek
Benimle güler misin
Gül kadın
Lütfen
Ben acı çekiyorum
Gül ki bu salkım tanesi gözlerimden yere düşen şarap damlaları olsun
Ve biz bu damlaların sarhoşluğunda mutluluğu kucaklayalım
İstemediğim kadar çok duygular yaşıyorum
Beni parçalayan o bir kaç duygu içerisinde
Kurtulma çabalarım meyve vermeye başlarken
Eli sopalı ve taşlarla çürüyorum
En başından kalkıp tekrarlıyorum ölüm sancılarımı
Yeniden ve yeniden
Karakterimin yapısını bozan durumları seninle öğreniyorum
Bunlar çok sancılı haller
Prangalı bileklerimden kurtulmak istiyorum
Yalnız parçalar peşimi bırakmıyor
Ve gözümün içine baka baka beni en baştan ters takla ediyorlar
Basit bir öğrenilmişlik değil bu
Çok kalıcı yanları var ve eşik zor
Bir iğne deliğinden deveyi geçirmek misali ben kendimi yontuyorum
Öğretiler bana kedi gibi kıvrılmayı
Küçülmeyi
Ve dışarıdaki özgürlüğün farkındalığını sunuyor
Vazgeçmem tavırlarımın canını okuyorum bazen
Kendime tokatlar atmaktan geri durmuyorum
Utanmadan ağlıyorum hemde yoğunluklu ve güzel ağlıyorum
Kazanımlar üzerinden bakıyor ve kendimi avutuyorum
Lanet olsunlar hayırlar ve yinemiler
Nedir bu hal bilinmez tavırlıklar
Düşüncelerin içerisinde abuk subuk buluyorum birden ve
Bakıyorum ki boş bir oda
Ben ve yalnızlığım
Ağzımdan çıkacaklara kulak veriyorum aniden
Mantığım olmasa ben ölürdüm herhalde diyorum
Bu kahrolasılıklar içerisinde yaşamdan nasıl haz alırdım
Anı nasıl yaşar ve katıla gülerdim
Güle yazar veya gülmekli olurdum
Gülmekle alakalı her şeyi nasıl mutluluk ile bağdaştırırdım
Mutluluğu arayan bir kimseyi ne hale koymuşsun
Anda mutluluğu kaçırıyorum bazen
Ve yine düşünüp duruyorum
İçim sıkılıyor ve kendimin suyunu sıkana kadar rahatlamıyorum
Ya sana konuşmak eyleminde bulunuyor
Ya da kendimle konuşaduruyorum
İkisi dışında beni rahata tutan bişey yok
Böyle alışageldim diye sanırım
Ben kendimi güçsüz inançsız ve alt üst hissiyatlar içersinde bulmayalı
Yüz yıl olmuştu yani çok
Uzun bir yolun yarısından itibaren bana geri dönme teklifi sunuyorsun ve ben kabul ediyor gibiyim
Hemde ayaklarımın perişanlığını önemsemeden
O dikenli yolları tekrar aşarmış-casına
Sürünürmüş veya el ve ayakları yakarmış-casına
Bir melek ordusunu kanatlarından asarmış-casına
Tanrıya şeytan olurmuş-casına
Peygamberlerin helak ettiği kavimleri yaşarmış-casına
Surayı üfürmeye can atar israfilmiş-cesine
Ölümü seven azrail
Parayı seven kapital
Seni seven benmiş-cesine
Bu denli duyguları kapsıyorum
İlk günahı Adem ile Havva’ya işletende benmişim
Tanrıya şeytanı yaratma fikrini verende
İnsanları manipüle eden ve onlara kimlik kazandıran üfürülen ruhta benmişim ya oysa
Peki ya asıl kötürüm olan duyguya ne demeli
Acının yapışıp kalan o perişan bıraktıran halleri
Sevmekli gösterilerin kadraja sığmaz halleri
Kolonya içer ve ben o gece zehirlenirim
Çok ucuz numaralar bunlar biliyorum
Benim kadar halbuki bende ucuzum
Acizim yılgın ve bıkkınım
Üzgün argın ve yorgunum
Şaşmaz düşmez ve kalkmazım
Adi paçavra ve siyahım
Kamberli bir düş mevsimiyim
Kiralık bir bedende dolaşan hayalet kasabası figürüyüm
Oyuncak bebeğe musallat olmuş bir büyüyüm
Silahı tetikleyen mekanizma
Yanardağa lavını veren magma
Dünyayı döndüren manyetik çekim
Atomu parçalayan Einstein’ım
Ben ses duvarını delen o hızım
Bilincimin en üst felsefesiyim
Alt üst edilmez bir sanrıyı taşıyorum kendimde
Yıkılmaz ayaklarımın sağlamlığı çivi ile yere çakılmış olmasıdır oysa
Kim bilir belki de gökte uçan kuşlar bizlere bakıp gülüyordur
Balıklar bizi görünce alay ediyordur
Ben bulut olmak isterdim
Dışarıdan bomboş bir hava sirkülasyonu
İçerisinde ise gök gürlemelerine olanak veren yapıtaşları
Yağmura sebep ve yıldırımı oluşturan en küçük birim
Maddenin en özü beni çok çeker derinlere
Arayışta kayboluşu yad ediyorum
İçim sıcak ve paramparça
Kalpazanlıklar ile dolu bu dünyadan göçmek isteklerim arada bir gelip hatırımı sormuyor
Eli kulağında bir çay da içmiyor değil hani
Ne misafirperverim
Çok hoşgörülü bir tavır takınıp karşıma alıpta konuşuyorum onlarla
Aşağı yukarı tanışız
İçimden bu derinlikler nerede ve nasıl oluşuyor
Hayrete düşüyor ve orada bekliyorum bir hızır
Akıl çok acayip kalıyor ve sürüklüyor düşünceleri
Alıp veremediğimde yok yalnız
Nerede kalmıştık
Yanılmıyor isem en son seviyordum
Orada kalmıştık
Mantığım seni de seviyorum
Söylemiş mi idim
Öğretilerin alt temeli acıyla doğru orantılı
Bilgi kazandıkça gerçek pak olunca acı çeker bu can doruklu bir haz ile
Bu haz insanı katranlaştırır
O acı öğretimini kafana vura vura sopa ile dan
Öğretir kendini ve sen artık alışırsın
Alışır ve devam edersin normale döner dünyan
O bilgi ve acı ile öğrenmişlik ve alışkanlık ile yaşarsın artık
Sen şimdi işte damgalısın
Her öğreti kızgın alevli bir damgadır vücuda işlenen
Sen o damga ile ölürsün
Sen ölürsün ve damga sıçradığı yerde yaşam sürmeye devam eder
Ama sen yoksun
Sen toprağa karışmış
Artık toprağı filizleten bir gübre olursun
Yeşillik verir toprak ve hava ile temasın karbon olur
Fotosentez olursun ve oksijen
Yayılırsın evrene ve maddesel çark artık bu şekilde dönmeye başlar
Sen orda ağaç olursun veya bir çiçek tanesi
Ve sen evrene karışır bir arıya bal olursun
Bir memeliye yem olursun
Bir tane çok şey olursun ama yaşarsın
Ölmek burada da mümkün olunmuyor maalesef
Form değiştiriyorsun ne kadarda moleküler yapıda olsanda
Sonra sen evrende bir yıldızın parçası oluyorsun
Sen orda o parça ile bir bütün olunca
Sen etki ediyor ve sen yeni bir şey oluşturuyorsun
Sen artık yeni bir büyük patlamanın nedeni oluyorsun
Yeni oluşumların evresi oluyorsun
Ve yeniden yayılıyorsun sonsuzluğa
Yeniden bir dünya oluşuyor ve sen tekrar bu şeyleri yaşayıp duruyorsun
Şeklin değişiyor ama sistem hep aynı
İç güdüselde olsa yine yaşamak
Hep yaşamak işte o anası satılan
Sevilen ve bitmeyen bir yaşamak
Sonsuzlukta uğraşın temeli olan
Başlangıcın en formülü olan
O hissiyatın özü sözü birliği
Dolu dolu farkındalığa erişimi
Sen bu güzellikler ile kalakalıyor
Sesin soluğun çıkmaz
Haydan huydan bahsetmez
Bir çıtın çıkmaz oluyorsun
Sen hayretle kalıyorsun ve hoşgeldin
Çıldırmak ah ne güzel şey anasını sattığımın çıldırmak ve delirmek
Ben seviyorum delileri
Delili günler
Delili gün
Delili
Deli...

Dılovan Çakmak
Kayıt Tarihi : 10.2.2019 05:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Dılovan Çakmak