Burası mı kendini bilmezlerin sığınağı
Posta kutularından isimsiz vibratörler çıkan
Baston vitesli arabaların arka koltuğunda
Esrar çekmiş hüzünlü orospularla
Eklektik seks alemleri yapılan
Yarına nedensiz bir umutla bakılan
Tüm kapıların hep açık durduğu
Ama kilit üstüne kilit vurulduğu
Leziz yemeklerin iğrenç kokularıyla dolan
Bütün dostların birbirine düşman olduğu
İşte buna benzer bir mekan
Burası mı kendini bilenlerin tapınağı
Hızla aşağıya giden bir asansörle
En üst kata varılan
Develerin karıncalarla güreş tuttuğu
Tüm koridorların sona eren sonsuzluğu
Yeni gelenlerin sevgi dolu bir nefretle karşılandığı
Ve sürekli tecavüz edilerek ağırlandığı
Her gün eğlenceler düzenlenen
Kimsenin gitmediği
Davetsiz misafirlere davetiye verilen
Susuz banyolarında çamurla temizlenilen
En sevimsizlerin en çok sevildiği
İşte böylesi bir mekan
Burası mı kendini tüketmişlerin barınağı
Herkesin apış arasını birbirine sunduğu
Kağıttan kaplanların çokça bulunduğu
Sarhoşların ayılmak için içtiği
Kendini bilmezlerin kabul edilmeyip
Kendini bilenlerin kapıdan kovulduğu
Hep dünün yaşanıp yarının olmadığı
Kara ölümün beyaz bir ata binmediği
Hamam böceklerinin kutsal sanılan ayinlerle
Canları alınmadan kurban edildiği
İşte buna benzer bir mekan
Burası mı sona kalanların mezarlığı
Anlatmaya gerek yok ismi üstünde
Sona kalanın donakaldığı
Ve başka bir özelliğin bulunmadığı
Karanlık ve soğuk en son mekan
Kayıt Tarihi : 3.9.2009 02:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!