doğdum
istesem de istemesem de bu kesin
ve öleceğim
öleceği ve bildiği gibi herkesin
bu aralıkta anlamsız ve amaçsız bir yaşam
hastalıklar felaketler
çalışma sevişme giyim kuşam
kazanımlar kayıplar
sevaplar günahlar ayıplar
çılgın sevinçler derin üzüntüler
neler neler
hiçlikten hiçliğe bu koşu niye?
kimi göklere çıkarır
kimi kızıp köpürür 'nü' ye
ne ayşe bakar ne süheyla ama
perihan ile hicran yanıp tutuşur hüsnü'ye
evet birinde ben varım ey terazi
koyduğun karşılık nedir diğer kefene?
ne çıkar bilmem ölçümün sonucu
sonuçta kesin gireceğim cepsiz kefene
öyleyse nedir bu döngü?
peşin yazılmışsa kader terazi niçin gerekli
dara ne? kefe ne?
cevabı yoksa bu soruların
ki yok
ey filozof gerek ne felsefene?
kelebeğin karıncanın yılanın
hipopotam kanguru ve balinanın
süheyla ile ayşe ya da benim veya perihan'ın
nedenini açıklayamıyorsa onca kitap onca şiir
onca felsefe ne?
sıcak mı sıcak bir temmuz günü
masada gönyeler kalemler ve çizimler
gözlerim uzak ufuklarda donuk
koskoca kara bir boşluktayım gene
(temmuz '06)
Fuat EriçokKayıt Tarihi : 13.7.2006 18:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'nü' takıntısından kurtulmak için yazıyordum ama, yine bir yerlerden sızdı şiire nü! ateşi sönse bile savuruyor külünü! hiç gördünüz mü dostlar bir tutkunun kolayca öldüğünü?

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!