Anlamlı sözlerim 42 Şiiri - Zeki Günay

Zeki Günay
728

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Anlamlı sözlerim 42

1781) Ben elimde süpürge,
Tüm dünyanın pisliğini temizlerken.
Sizin elinizde kalem varda ne oldu,
Dünyanın üzerine bir çizik çekemediniz.

1782) Çoban kurta sormuş,
Koyunumu kaptın onu anladık.
Bari koyunumun eti nasıldı demiş.
Kurt demiş ki?
Vallahi çoban kardeş,
Senin koyunun etini benim çocuklar yedi.
Sen şu itlerini çek bana bir koyun ver hele,
Ben sana koyunun tadının ne olduğunu.
Sana bağlı itlerin,
Sana ne kadar sadık olduğunu anlatayım demiş.

1783) Tilki birgün Aslanın yanına gitmiş,
Dur Aslanın ağzında iki laf alayım demiş.
Aslan kardeş, senin başında çok bela var.
En büyük bela hangisi demiş, Aslan tilkiye eğil demiş boynundan yakalamış.
Kafasını yere defalarca çakmış.
Tilki yerde ölmek üzere can çekişiyor,
Aslan tilkinin kulağına seslenmiş,
En büyük bela Şu anda ayaklarımın altında
Can veriyor demiş.

1784) ASLANIN YEMİNİ,
ÖLENE KADARDIR.
İTİN YEMİNİ,
BİR KASE İÇİNDE,
YAL GÖRENE KADARDIR.

1785) EY GECE, SEN GÜNDÜZÜN IŞIĞINI,
NE KADAR KARARTIRSAN KARALT,
ELBET BİRGÜN SABAH OLACAK,
İSTESENDE İSTEMESENDE,
GÜNEŞ DOĞACAK.

1786) Adaletsizliğe uğradığım yılların Adaletini,
Adaletsiz bir Hakim tarafından.
Adalete bağlama Allah'ım,
Adil kulunu bana,
Beni Adil kuluna yönlendir.

1787) Ben devletimin boğazını sıksınlar diye dünyaya gelmedim. Devletimin boğazını sıkanların boğazını sıkmak için dünyaya geldim.

1788) Dünya Kainat tüm Evran on sekiz bin alem Allah'ındır.
Alemin içindeki dünyadaki koyunları gütmek için çobanlar lazım. Koyun bizden olmayandır çobanlar ise hakiki mümin Allah'ın Salih olan olan kullarıdır.
Kimi insan vardır kendini koyun sanar lakin insan olduğunu sonradan anlar.
Kimi insan vardır koyundur lakin hala kendini insan sanar.

1789) Allah'ı kainatı on sekiz bin alemi anlamak için.
Yüzünü kıbleye dön tam bir tevekkül ile Allah'a bağlan ki?
Kainat on sekiz bin alem, senin suretine bürünsün Sana sen diye görünsün.
Sen bakma ona buna bana.
SEN KENDİ İÇİNDE KENDİNİ BUL.

1790) İlimsiz nereden bilsin Alimi.
Göz körse görmez mazlum zalimi.
Cahilin elde iye bıçak biliyor.
Alim demiş Ey İsmail,
Gör kurbanlık halimi.

1791) Sabır Şükür Hamd etmeyi Allah'a sundum.
Garip ceviz halini bir yaprak bir dalda buldum.
Kırk akıllı bir ceviz ağacı altından kırk
sene bekler.
Kırk sene beklenen ceviz düşer yere
Kurtlar sarmış cevizi sen boş mu? Sandın
Kırk senelik cevize aklın ermedi.
Suçu Allah Ağaç Suda yoksa susuz bırakan kuldamı BULDUN.

1792) Şu ağaç testere,
Şu ağaç balta izli.
Sakin ol ey Hızır,
Zekeriya hangi ağaçta gizli.

1793) On bir ildeki deprem,
Hikmete sual eklemem.
Cahil olan insanların.
Anlamasını beklemem.

1794) Anlamazsan manayı,
Var bul Behlül Dânayı.
Ölü neden kabirde,
Hergün anar Mevlayı.

1795) PARA İLE İNSAN FİYATI BİÇİLMEZ,
O YÜZDEN SU BULUNDUĞU YERDE KALSIN İNSAN BULUNDUĞU YERDE. SUYUN FİYATI BİR İNER BİR ÇIKAR İNSANIN FİYATI YOK İNSAN HER YERDE ALLAH KATINDA BİLE ADEMOĞLU OLARAK FİLİZLENİP BİR GÜL TANESİ GİBİ TÜTER. İNSANIN İNSANLIK ADINA ALLAH KATINDA VE YER YÜZÜNDE KATINDA İNSANLIKTAN ÇIKAN İNSANIN İNSANLIK DEĞERİ BİR YÜKSELİR BİR DÜŞER. TEVBE VE AMEL HAK YOLUNDA EN GÜZEL KAPIDIR. ANLAMASINI BİLEN HER KULA HAKTAN GEREK BİR GEREN BİN NASİP DÜŞER.

1796) Bir insanın ahı,
Belki geri dönerde.
Bir hayvanın ahını,
Peygamber bile geri döndüremez.

1797)Bu dünyada içersin o lanet zıkkımı,
Öbür dünyada durmadan yersin zakkumu.
Sonra yalvarır dersin Allah'a
Ne olur ver benim cennetlik hakkumu.

1798) Yarab şükürsüzdür, betbah kulların,
Sayısız fikire, bölünür yolların.
Ses versen yıkılır, dağ ovaların,
İlminle akar, nurlu yağmur suların.

1799) Anlaması kıtsa, at kenara lisanı,
Unutma her zaman, iyi tanı insanı.
Her gelen ağlatır, sırttan vurur hançeri,
Eğme başı yere, akıtma gözyaşını.

1800) Sakın İnsana kanma ki? Fikrin barışır,
Uyarsın el fikrinede, zikrin takışır.
Allah'ı arama, kalabalık içinde,
Doğrular yalan olunca, aklın karışır.

1801) Yalan olan dünyada,
Ol Allah'a bir dergah.
Seni ziyaret etsin,
Yıkılsın mal mülk, bargah.

1802) Zincire dolayanlar,
Zincirlere dolanır.
Üç günlük şu dünyada,
İnsanlar oyalanır.

1803) Herkes niye kapılmış,
Hayatın gafletine.
Böyle kavuşma olmaz
Allah'ın Rahmetine.

1804) Ülkeler üzerinde,
Dolanan kara bulut.
O gelen Rahmet değil,
Sen merhameti unut.

1805) Ancak iş işten geçer,
İnsan anlar kıymeti.
Kitapsız kullar bile,
Senden ister cenneti.

1806) Kullar kıymet bilmezken,
İmam verir fetvayı.
Fetva kula yaramaz,
Kul unutmuş takvayı.

1807) Dünyayı yar eden kul,
Düşünür hep kârını.
Allah'ı bilmez kullar,
Umut sanar yarını.

1808) Dünya oyun eğlence,
Alın size bilmece.
Ay güneş dünyamı,
Hangisi gündüz gece.

1809) İnsan bilmez Arifi,
İncil Tevrat tahrifi.
Kulda yok Edep Ahlak,
Yolsuz yolun tarifi.

1810) Devlet üstünde devlet,
İmansız devlet zillet
Cahil kulla uğraşan,
Alimi sarar illet.

1811) Bir insanı bebeklik çağından,
Olgunluk çağına kadar
Aslan gibi yetiştirmezsen.
Evladın ya sırtlan olur ya da çakal.
İşte o zaman vatanına milletine,
Devletine dersin hoşçakal.

1812) Gül dalına bülbül konmaz,
O Gül niye fiğan eder.
İnsan Hakk der Hakk'ı, bilmez,
Kul cehennem azap eder.

1813) Gece ve gündüz,
İki ayrı insan gibidir.
Biri günahı kapatır,
Biri günahı açar.
Güneş sorgu lambası,
Ay ışık kapatan,
Bir Matem aynası.

1814) Beni bilmek anlamak için,
El diline gerek yok.
Bırak sen elalemin el dilini,
Gel bulabiyorsan,
Sen bende beni bul.
Bulacağın yer vuslatsa,
Anahtarı ya yüreğinde ya da kalbindedir ey kul.
Beni aramak kendinde olmayanı bende bulmak gibidir.

1815) Ahir zaman insanına,
Ahir zaman evresi.
Dünya dönüp durdukça,
Açılsın penceresi.

1816) İnsanların başına felaket geldiğinde,
Mümin olanda mümin olmayanda,
Camiyi niye doldurur.
Topluluğun üzerinden felaket gider,
Kulun neden Merkep hali,
Bedeninde vuku bulur.

1817) Hayvandaki merhamet bir kulda yoksa,
İnsan postu giyemesine ne gerek.
Her nefis bir gün ölümü tadacaktır,
Hayvandan aşağı bir kula cennet ne gerek.

1818) İnsan Şeytanı, dost kılmış kendine,
Sarık Cübbe Asan, olsa ne fayda.
Fitneyi yalanı, yuva etmiş kalbine,
Hızırdanda Hızır, olsan ne fayda.

1820) Kullar niye düşer ki?
Kor cehennem narına.
İnsanoğlu bilmez mi?
Amel onun kârına.

1821) Dünyada atmış ve yetmiş yıl,
Kahır der acıya dayanamıyorsun.
Ömür boyu o cehenneme ateşine,
Nasıl dayanaksın ey insanoğlu.

1822) Kedini işe yaramaz hissediyorsan kendini işe yaramazlığın girdabıma bırakma sanal alemi gez ve senin nasıl işe yarar olduğunu meğerse işe yaramaz insanları ne kadar çoğaldığını anlarsın. Ve işe yaramaz insanların bir kısmının düzeltip topluma yararlarını olacağınıza unutma. Ve işe yaramaz insandan düzeldiğini anlayana kadar uzak durman senin potonsiyen ve sağlık durumu açısında sana artı kazandırsın.

1883) Paranın açamayacağı kapı iman kapısı İtikat kapısı Ahlak kapısı Hâya kapısı İffet kapısı sabır kapısı tevekkül kapısı Kuran kapısı Kabir kapısı İlim İrfan Kapısı cennet kapısı peygambere giden altı kapı paranın açacağı tek kapı oda sadece paraya tapanların kapısıdır.

1884) Köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyecekmiş. Lan sadece köprünün oradamı ayı var ayı her yerde. Ne ayıya dayı derim ne dayıya ayı derim. Vakti zamanı gelsin ben kime ne diyeceğimi iyi biliyorum sen o nazik beynini yorma vakti gelsin televizyonu aç en gündem haberlere bak kaçırdım diye sakın üzülme her haberin elbet bir değil bin bir tekrarı var.

1885) Bu zaman belli olmaz,
Hakk aşkın divanesi,
Kul kula tapar olmuş,
Kalpte şirk viranesi.

1886) Devletini kötüleyen şahıs,
Vatanını Milletini sevmeyendir.
Milletine sahip çıkmayan Devlet,
Milletini satan boş Gereksiz bir devlet,
Bir toprak parçasından başka birşey değildir.
Ya sev ya terket demek yerine,
Sevdirmeye çalışmak, en büyük erdemliktir.
Kaybetmek kolay, kazanmak zordur.
İş zoru başarmak.

1887) Birisinden laf söz işitmek ağrına gidiyorsa, işini düzgün yap.
Eğer bir yerde adaletsizlik görüyorsan,
O zaman
adalet olan yere,
Adaletsizliğin sönen mumunu bırak.

1888) Asalet altında
öğrenci olmak istiyorsan,
Vekaletini ve Vesayetini verirsin.
Hamlık gider pişersin
Hakk aşkıyla dolarsın,
Bazen gül olur açar, vakti gelir solarsın,. Vesayetin kalkar vekaletini alıp gidersin. Okul sınav bitti mezun oldun yeni mevki makamın hayırlara vesile olsun.

1889) Sözlerimi sevmeye bilirsiniz bu sizin en tabi doğal hakkınızdır.
Lakin şunu sakın unutmayın.
Sevsenizde sevmeseniz bir gün bir söz dönüp dolaşır sahibini bulur.
Var sen beni kötü bil lakin sözümü kavrayıp anla bir kenara sakla ve yaşamın için öğüt say ve herzaman söz doğru ise söz sahibini iyi tanı öyle doğru bil.

1890) Her insanı kötü görme,
Birgün aklın ah eder.
Gülü daldan koparma,
Bin diken Eyvah eder.

1891) Küfredene susarsan,
Küfür görürsün.
Birgün Hakk emreder,
Hangi yerde? Nerede sürünürsün.
İşte o zaman haklıyı haksızı o gün görürsün.

1892) Biri dil ile eder,
Biri kalp ile eder.
İnsan niye kendini,
Yakar hep bile bile.

1893) Kötü söz Mümine zan,
Peki kime kapalı han.
İnsan yorgun düşmedikçe,
Allahtan istemez derman.
An An Allah'ı An.
Belki anlarsın o zaman.

1894) Cennetin nimeti,
Dünyada anılmaz.
Dünyanın nimeti,
Cennette anılmaz.
Adem Havvanın,
Yasaklı ağacına,
İlimsiz irfansız varılmaz.

1895) Yunus peygamber gibi,
Balık karnında zalimlerden oldum deyip Hamd ederimde,
Laftan anlamayan Ahlaksız Edepsiz bir topluluk içinde şükür etmem.
Çünkü şükrün bir şerefi var,
Şükürsüz Ahlaksız Edepsiz Nasipsiz nereden bilsin.

1896) Adem peygamber Havva anamız Cennette Yasaklı meyvayı yediğinde Cennet kıyamete kadar yasaklandı Allah dünyaya Adem ve Havvayı indirildi. Onlarla beraber Yasaklı Meyvanın yasağı kalktı Dünyaya indirdi.
O meyvadan tüm insanlık yedi o Meyvanın Adı ne? Hala o meyvayı yiyorsunuz.

1897) Parayı veren düdüğü çalar desek,
Yokluk yoksul bilinmez.
Nasrettin hocanın kavuğu ile,
Kul kabirde girilmez.

1898) Karadeniz insanına,
On iki'den sonra kafa çalışmıyor dersen yanılırsın. Çünkü onların her yemeği hamsiyle başlar beyinlerinde kalori ve besin maddesi çoktur. Yirmi dört saat boyuna kafaları çalışır. Sen o yirmi dört saati on iki saate düşürürsen. O senin kafasızlığındır. Doktora gitme Karadeniz sahillerine git doktorun orada.

1899) Kul Zeki der dört kör?
İkisi ins cin's kör?
Üç dev Ahir görmez kör?
Dört ibrahimden ötürü kör?

1900) İnsan insana düşman olur,
Gün gelir pişman olur.
Hakk bilmez nice kullar,
Şeytana Mürşit olur.

1901) Saç bel bacak açık,
Edep Yarab Edep Yarab.
Kendini güzel sanmış,
Maymundan besbeter Yarab i
İnsanlara hidayet ver,
Medet Yarab medet Yarab.
Tevbe etsin tüm kulların,
Ver bir sebep sebep Yarab.

1902) Son peygamberden sonra,
Görünür Vahiy olmayacak.
Uyku uyanıklık sahi arası,
Kula vahiy Haktan rüya ile emir sahi olacak.

1903) Hazreti Muhammed sondur,
Yoktur onun bir. başka emsali.
İnsan var der küfre girer.
Kokan domuz misali.

1904) Hiç kimse peygambere,
Eş değil eş olamaz.
Onun ancak gülü olur,
Onun için açacak gül,
Kıyamet kopana kadar solamaz.

1905) İnsan bazen geçmişine bakar,
Geçmişinden bir ders alırsa,
İşte o zaman o insan
Geleceğini aydınlatan bir ışık yakar.

1906) İleride pişmanlık duyacağınız hareketlerden sakının,
Her attığınız adımın günahını unutamadığınız gibi,
Başınıza Allahtan gelecek her türlü felaketide Bi zahmet unutmayınız.

1907) Allah kulunu mağduriyetler
altında bırakanlar,
Yarın hesabı günü Cehennemin ateşinin tam ortasında azab içinde kalanlardır.
Kuru odun olup yanında yaş ağaç alıp yaş ağaçla kendisini yakanlardır.

1908) Eğer sözlerimi anlıyorsanız,
Ben size göre boş insan değilim.
Beni boş insan görmeyenler benim gözümde,
Sizlerde boş beyinli bir insan değilsiniz.

1909) Beni pes ettirmeye çalışıyorsanız evet pes ettim,
Lakin davamdan dolayı değil,
Sizin adamsız oluşunuzdan adamsız duruşunuzdan dolayı pes ettim.

1910) Bana karşı cephe alanlar alsın,
Allah şahit hiç umursamam.
Çünkü alayınızın bin cephesi,
Beni bir cephaneliğim etmez.

ŞAİR YAZAR= ZEKİ GÜNAY

Zeki Günay
Kayıt Tarihi : 23.6.2023 22:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zeki Günay