Anlamlı Sözlerim 38 Şiiri - Zeki Günay

Zeki Günay
728

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Anlamlı Sözlerim 38

1611) Cennette güzel kokar,
Allah Ağaç dalların.
Tahtı elle itendir,
Yüce sadık kulların.

1612) Sen bana öğret onu,
Bende öğretim bunu.
Ey insan elbet vardır,
Bu dünyanın bir sonu.

1613) Fikri neyse, zikri odur.
İnsanlık dediğin budur.
Kula ahiret bakidir,
Ceviz içi dünya sondur.

1614) Padişah olsanda,
Yolun sonu ölüm.
İnsanlık bilmeyen,
Kulda binbir zulüm.

1615) İnsan anlamaz beni,
Benden dışarı beni.
Ben beni bilirimde,
Kullar bilirmi beni.

1616) Kul kılarsa namazı,
Allah duyar niyazı.
Uzaktan bin bakmakla,
Kul göremez beyazı.

1617) Ramazan bayram olsada,
Kullar unutmuş selamı.
Ey insan anlamak zor mu?
Yazdığım bunca kelamı.

1618) Sabırlı insan,
Gökten kayan yıldıza.
Sabırsız insan,
Fayanstan kayan,
Sabuna benzer.

1619) Perişandır ay gece,
Yıldız kayar sessizce.
Ay tutulur güneşe,
Gün Güneş'i görünce.

1620) İnsan bilir dünya boş,
Neden kafalar mayhoş.
Güzel Cennet dururken,
Sen kalk Cehenneme koş.

1621) İnsan bilmez el edep,
Edepsiz körde sebep.
Sen Mısır'a varmadan,
Dolaşırım Şam Halep.

1622) İnsan anlamaz seni,
Sen sende bul kendini.
Ahir zaman Alimi,
Belli etmez rengini.

1623) Arama insanda kusur,
Gün gelince açılır sır.
Her insana el verme ki?
Tutar parmak ısırır.

1624) DÜnyada alti çeşit şerefli ölümü daha çok sevdim.
Bir Hazreti Muhammed Mustafa sav vefaat biçimindeki ölümünü sevdim.

İki Hazreti Osman'im Kuran başinda oruçlu şehit olarak ölmesi

Üç Hazreti Ali"nin Namazda şehit olarak ölmesi.
Beş Hazreti Hasan'ın Zehirle şehit edilmesi Zehirle Şehit Ölmesi.

Beş Hazreti Hüseyin'in Kerbelada şehit edilmesi,
Altı Allah Kuran Peygamber yolunda şehit olarak ölünmesini sevdim.

Allah'ım bu altı büyük ölümden birisini bana nasip kıl.
Hangisini nasip kılarsan odur benim şerefli ölümüm.
Ben yaşamayıda acıyıda sabırıda ölümüde seni çok sevdiğim için sevdim.
İnsan yüz bin kez öldürür.
Ölüm ise bir kez öldürür.
Ben senin beni öldürmeni
Azrail'e öldür emrini vermeni sevdim.

1625) Ben adam olan adamın,
Adam gibi ayağına giderim,
Sen adam gibi adamsın ki?
İşte o yüzden dolayı,
Ben şu anda
Adamdanda adam gibi olan
Bir Adamın yanındayım.

1626) Bugün beni satan kullar,
Yarın selam beklemesin.
Biraz şerefleri varsa,
Dostluğuna eklemesin.

Kullar yerine, Dost Diyecektim,
Dost değil ki? Dostlar deyim.

1627) Kalıbı çürük olan bir şahısın,
Bir tanesi Altı bin TL Kurşun çoktur.
Karşımdakine Allah aşkına bak,
Bir kuruşluk değeri bile yoktur.

Kurşunu Bir kuruştan Aşağı indir dedim,
Verirdim lakin Bana gelişi Beş TL dedi.
O bile Beni Anlamadı.

Sizce ben niye Bir kuruştan aşağı
Bir kurşun arıyorum. Cani miyim?.............!

1628) Cahil insan kitap olsa,
DOKUNMAZDIM.
Tek bir sayfa bile açıp,
OKUMAZDIM.
Cahilden uzağım diye,
SIKILMAZDIM.
Herkesi dost görmeseydim,
YIKILMAZDIM.

1629) Her doğruyu hiç bir yerde söyleme,
Lakin her yalanı her yerde söyle.
Kimse kusuruma bakmasın millet,
Korkak kul Cennete giremez böyle.

1630) İnsanlar hiç anlamaz HALDAN,
Hep ham meyveyi koparır. DALDAN.
Yüzüne hep gülerler, CANDAN,
Tanı olmuş olsada, KANDAN.

1631) Her insanın sözüyle,
Yol yürüyorsun.
Ne insanı tanıyor,
Ne de sözü tanıyorsun.
Tanımadan neden yol yürüyorsun.
Nereye kime doğru gidiyorsun.
Gittiğin yolu, gideceğin kişiyi,
Çok iyi biliyor, ve çok iyi,
TANIYORMUSUN.

1632) Allah'ın bir kanunu var,
Yalan söyleyeni dokuz köyden kov.
Şeytanın bir kanunu var,
Doğru söyleyeni dokuz köyden kov.
Şimdi sen bana safını belli et ki?
Senin kim olduğunu ben sana anlatayım.

1633) Eş cinsele hak tanıyan,
Ya ibnedir ya ahmaktır
Kürsüdeki odun değil,
Hakim elde ki tokmaktır.

1634) Kafirle dost olanlar,
Satar vatan imanı.
Bin kafir bir olsada,
Susturamaz imamı.

1635) Etme bulma dünyası
Ettiğinle gidersin.
Allah kalıba bakmaz
Ettiğini çekersin.

1636) Şu Ebu Cehil bile,
Nerde Allah demedi.
Allah'ı biliyordı,
Mallllll dı? Kabul etmedi.

Yapacak hiç birşey yok.

1637) Ebu Leheb'e ayet indi,
Koştu peygamber kapısına.
Kokmuş işkembeyi dökenin,
Tükür karekter yapısına.

1638) Durmak yok yola devam tabi devam,
Şeytanlara dikkat edelim aman.
Bu mevsim tam üreme mevsimidir,
Sokulmak ister her vakit her zaman.

1639) Etme şeytanla muhabbet,
Hep nefsini kaptırırsın.
Cehennemin ateşinde,
Kul kendini yaktırırsın.

1640) Yıllardır bin fetva veriyorsun,
Düzünü söyledin, ne anladılar.
Bırak ben ters söyleyimde,
Onlar düzünü anlasınlar.

1641) Mevlana ya olduğun gibi görün,
Ya da göründüğün gibi ol demiş.
Her ikisi oldum sen ben değilsin
Ben kendimce yenildim.
Baktım olmuyor
Kim nasıl insansa ben o kılığa... ? Büründüm, Her zaman insan oldum,
İnsan olana insan gibi göründüm.
İnsanlıktan çıkanların hak ettikleri renge büründüm.
Lakin sen beğmedin ben ne yapabilirim.

Ondan sonra toplum niye gelişmiyor.
Sen bana bırak,
Ben genişletirim.

1642) Kadının çenelisine,
Erkeğin pezemengine.

DİKKAT ET?

Biri diliyle,
Biri fikriyle yıkar.

1643) Yarından ümit kesenin,
Kurbanı hiç kabul olmaz.
Umuda yelken açanın,
Gemisi limanda durmaz.

1644) Sözden anlamayan kula,
Söz anlamsız basit gelir.
Ben önüne çay koyarı,
O bana der asit getir.

1645) Alim cahili Alim etse,
Alim hiç cahil olur mu?
Kimine göre cahil olur,
Kimine göre cahil olmaz.

Peki?
Kimine göre niye cahil,
Peki?
Kimine göre niye Alim
Bilen var mı? ☹️🤨🤔

1646) Dün gece evime şeytan geldi,
Perişan bitkin bir haldeydi.
Üstünü çıkar git banyo yap dedim,
Ben şimdi eve gidiyorum,
Şeytanın elbisesini yıkayıp kurutayım.
Hem elbisesini hem beynini ütüleyim,

BELKİ İMANA GELİR?

1647) Nasipli nasipsiz kız,
Geçilmez naz havandan.
Boyna bakıp durmayın,
Gelin isteyin babamdan.

1648) Entari giymiş rengi çimenden,
Artık her mekana girmem ben.
Eşref saatini bilirimde,
Anıran eşekleri sevmem ben.

1649) Edep bilmeyen insan,
Hayâdan uzak kalır.
Ahlakı yere atar,
Pis zinaya sarılır.

1650) Yanlış yollara gitme,
Yol bilmez yorulursun.
Güvendiğin sırt döner,
Artık zor doğrulursun.

1651) İnsanoğlunun mayası,
Bozuktur hiç belli etmez.
Kırk bin söz söyle ne fayda,
Biri kulağından girmez.

1652) Söylediğim bu sözler,
Size çok yakışıyor.
Şeytanlar hergün size,
Ahlaksız bakışıyor.

1653) Edepsiz edepsizliğini,
Kalkmış dünyaya savuruyor.
Cehennem o yüzden dolayı,
Kızgın ateşi kavuruyor.

1654) İnsan kendini temiz bilir,
Görmez o kapkara yüzünü.
Tevbeden nasibi olmayan,
Şeytandan ayırmaz gözünü.

1655) Doğru söyledim diye,
Ağır mı geldi sözler.
Büyük bir mutlulukla,
Cehennem sizi gözler.

1656) Ben yazarım sözümü,
Allah bilir özümü.
Birgün ben öldüğümde,
Dönerim size yüzümü.

1657) Dünyalık mala taptın,
Ettin ömrünü ziyan.
Vakit hala var iken,
Gaflet uykundan uyan.

1658) Dünyalık malı mülkü,
Etmem nefse sermaye.
Dünya dediğin ne ki?
Üç günlük bir hikaye.

1659) Kör göremediğinden,
Sağır duyamadığından.
Ahraz konuşamadığından.
Topal koşamadığından.
Bahane üretecek,
Ya senin bahanen ne?
HAYDİ NAMAZA.

1660) Birgün sen öldüğünde,
Sözler çıkar karşına.
Münker Nekir hiç bakmaz,
Gözden akan yaşına.

ŞAİR YAZAR= ZEKİ GÜNAY

Zeki Günay
Kayıt Tarihi : 12.4.2023 00:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zeki Günay