Şu nimeti bölüşmeli insan.
Ekmeğin azizliğine vakıf olmalı.
Bu engebe, hep sarp yokuşlardan,
Sevginin yassı bakışları ardında...
Suyun canını yakıyoruz yüz derece sıcakta.
Solgun renkleri canlanıyor yaşımın.
Bir ucu bende hâlâ nefretimin...
Hırsım, bir tırpanın inatla aynı çapayı vurması gibi...
Galibiyetin ıslıkları bu rüzgar sesi...
Hava kadar ağır ve o kadar belirsiz,
Kuytu köşeye atılmış pulsuz mektuplar.
Gölgeme beliriyor kara bulut ordusu.
Hüzün ve acının kıskacında törpüleniyor umutlar,
Umudu bir çarmıha germişler sanki.
Sanki yumruğumu sıksam, devireceğim kederi.
Anlatmak isterdim oysa,
Gülüşü gök kuşağı çocukları,
Yüreğime bir ağıt yakıyor! Toprak mesela...
Göğsü gök gürültüsü dolmuş,
Genzi ne yağmurlar bastırmış.
Bir deq kadar acı veriyor umudun cazibesi.
Azığına toprağı katanların telaşesi...
Kaderden mütevellit bölüşmeli hüzünleri.
Yoksa bilmez mi bir insan,
Suyun canı da yanar yüz derece sıcakta.
Kasım 2022
Mahmut Sezai AltundağKayıt Tarihi : 4.8.2023 14:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!