Ne bakışlarından ne duruşundan anlamıyorlar
Bozulmuş suskunluğu kimseyi dinlemiyorlar
Deryalara dalgın, dalgın bakan gözlerinden
Nedense kendinden başkasını anlamıyorlar
Gecelerin ıssız ve sessizliğini bile anlamıyor
Gök semalarına bakan gözlerin fersizliğini
Uykusuz kalmış gözlerin yorgun halsizliğini
Gözleri göre, göre insanı anlamıyorlar
Geceleri gugu kuşları bile bir garip öter
Öten o garip kuşun sesi insanın bağrını deler
Nedir bunun derdi bağıra çağıra feryat eder
Bildikleri halde derdini yine anlamıyorlar
Güle sevgi suyunu vermezsen ölür
İnsanı yalnız koyarsan çok üzülür
Karanlık geceler bir gün aydınlanır
Güneşin doğacağını bile anlamıyorlar
Kapatma kapıları vurma kilidi
Güneş doğdu bak karlarda eridi
Şafak söküşünde yüzler gülüverdi
Dokundu ufacıktan hala anlamıyorlar
Ağaç küçücüktü yardı kabuğunu büyüdü
Dallandı budaklandı meyvesini de verdi
Dibinde oturacak bak kimseler gelmedi
Yalnızlığın halinden bile anlamıyorlar
Dağlar yüksek etekleri puslu, puslu
Nedir senin bu halin püslü, püslü
Bak hava açık fakat nedense sisli
Yağmurun yağacağını bile anlamıyorlar
31.08.2010
Yakup BAŞAR
Kayıt Tarihi : 31.8.2010 10:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!