Bu tarz eşleştirme gayreti içinde olunmakla eşleşen sözcüklerden kolektif bağ ilişkileri veren sözcük geriye çekilir. Ve giderek kullanılmaz olur. Örneğin, bu tür faaliyetlerin ilki geçiş döneminde, yani algıları oluşan, algıları yöneten süreçte oluşmuş olsun.
Bu süreçte ortakları olmak, ortaklar tanımak ta denen ortaklaşma sözcüğü şirk sözcüğü ile birlikte kullanılmış olsun. Ortakları olmayla, boş olan şirk sözcüğü eşleşmesinde birbirine anlam geçişmesi, anlam tamamlaması yaparlar. Anlam tamamlaması yapılan iki sözcük içinde kolektife ait olan ortakları olmayı içeren sözcüğü ortamda çektiğimizde, benzer anlamla “şirk” sözcüğü kullanımda kalır.
Süreç kontrolünün El tarafında ele alınmaya başladığı ahit döneminde, ortaklık kavramıyla ilişkisi belirtilen şirk kavramına, “ortak tanımazlık” anlamı verilir. Ortak tanımazlığı da El ‘in şahsıyla ilişkilendirirler.
Böylece şirk sözcüğü El 'in şahsına özgü zati sıfatları da denilen anlam bağlamıyla “şahsım sözcüğü” olurlar. İkisi bir arada kullanılan şirk ve ortaklık kelimeleri bu tür şahsım sözcüğü olan kelimelerdendi.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman