Yeni kuşaklarda tam bir geçmiş algısı yoktu. Her şeyi dünden bu günü bugünkü gibi sanıyorlardı. Yani bir zamanlar ekme dikmenin olup olmadığını dahi düşünmüyorlardı. Aktarılanlar, yeni kuşağın bilip te yaşadıkları hayat değildi. Duydukları masalsı geliyordu. Hayal güçlerini harekete geçiriyordu.
Şu anda yaptıkları ekme dikme işini, ataları nasıl bilemezlerdi? Hâlbuki kendilerinin bile yaptığı ekme dikme işi, ne kadar da kolaydı! Bir zamanlar atalarının şimdiki gibi yapılan ekme dikme işini bilmiyor olmaları, yeni kuşağa komik geliyordu! Yoksa atalarını boşuna mı gözlerinde büyütmüşlerdi?
Aracılı ve aktarım sal öğrenme de kişinin bilinçaltına katkı oluşturmakla dejavuya neden oluyordu. Yeni kuşak ekme biçmenin nasıl ortaya konduğunu değil, aksine nasıl ekilip biçildiğini uygulamakla biliyordu.
Yeni kuşağa göre aracılı aktarılanlar somut değil içinde üretim yaptığı kolektif süreç ve kolektif etki; somut bir yaşamdı. Aktarılanlar, içinde olunan durumla koşullu öğrenilen ve yorumlu bir süreçti.
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta