Kutsal olan yer değildi. İttifaktı. İttifakın özneleri dağılıyordu. Ama ittifak yapılan yer aynı kalıyordu. Aynı kalan yer ittifakın anı izlerini taşıyordu. Bu anı izleri korunuyordu. Anı izlerine ilişkin canlandırma ritüel dramatizasyonları yapılıyordu. Yani böylece ittifakın yapıldığı yer kutsanmış olmakla kutsaldı.
Örneğin, bu yerlerden biri Şuruppak’sa diğeri de Nippur’du. Her iki şehri; ittifaka katılanların kutsal saydıkları bir yer olmakla Şuruppak ve Nippur birliğin merkeziydi. Nippur ittifak yapılan yer olmakla tapınak alandı. Bu merkeze (Kâbe’ye kıbleye) 7 ayrı kapıdan giriliyordu. 7 ayrı kapı, haliyle yedi ayrı yönü gösteriyordu.
7 ayrı yön bize Nippur ittifakının 7 ayrı totem mesleği olan 7 gruba ait ittifakın bileşme verdiğini gösteriyordu. Yedi ayrı yönde gelen ilahi grupların her biri “girdikleri kapı ile eşletilerek” kişilerin hangi ilahi gruptan olduğu böyle anlaşılıyordu. Bir başkasına ait ilahi kapıdan girmek tabuydu.
İttifakın bileşimi içinde bu tür kapı geçiş eşleşmesi ile ortaya konan grup aitliği ritüeli eşleştirmelerle yapılan koşullu öğrenmeler içindeydi. Yine aynı koşullu öğrenmeler tapınak içi toplantılarda da ortaya konuyordu. Örneğin; tapınak içinde baş ilahın sağında, solunda, önünde, arkasında olan yerlerle eşleştirilip oturtulan gruplar vardı.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta