Kolektif üretim, kolektif ilişki; mülk sahibinin mülkü içinde, mülk sahibinin lütuf ve iradesine bağlı “izinname” alarak kişisi çalışmalara dönüşüyordu. Oysa ilk kolektif inşa ortaya konurken kimseden izin alınmıyordu. Kimse de izin vermiyordu. Böylesi bir izinnameyi söyleşir çevresel etki de yoktu.
Köleci tutum içinde kişilere çalışma izini verme süreci, kişinin kolektif alan ekseniyle olan temel paydaşlığına da uzandı. Vaat, rızk, kader gibi El sözü olan köleci kavramlar, kolektif tutumları istenilen yöne doğru çekecekti.
Karşılıklı yükümle birbirine göre üretme işinin yapılır olduğu yerde kim kime lütfediyordu? Niçin lütfedilecekti? Oluşma tarihi içinde böyle bir inşa kuralı yoktu. Üreten yapı içinde böylesi bir araya geliş, yasası; var mıydı?
Kolektif bir alan da ç olma, yaşlı olma, çalışamaz olma, hasta ve güçsüz olma gibi nedenler dışında; çalışmak dışında kişilere faydası olan hiçbir şey yoktur. Çalışma süreci zorunlu, ittifakı olan karşılıklı yüküme göreydi. Herkesin ihtiyacına ve yeteneğine göreydi. Lütuf bunun neresindeydi?
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta