Anlamak Gerek I Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Anlamak Gerek I

Öylesine tek yanlı anlayışlar içinde, öylesine koşullu ve öylesine telkinlere açığız ki, köleci söylemlerden oluşan anlam, anlatım kalıplı düşüncelere öyle alışmışız ki; başka türlüsünü düşünmek adeta aklımıza gelmez.

Çünkü deneysel olan, tarihsel olan, uygulama olan güncel mitlerle bizlerde gizlenir. Kesikli bilginin yerine inandırma, şartlandırma olanları geçer. Kişiyi kendisine çekecek olan bilme ekseninin yerine, öğreti öğütler konur.

Groteski dönem anlamaları kişisiydi. Kişinin kendisinden kendisine doğru olan anlam ve anlatımlardı. Hem deneyden geliyordu. Hem hayalle rüyayı ayırt edememekten kaynaklı kurmaca algılardı. İlk inanç kaynağı denebilir. Groteski kalıplar içindeki kişi o inancı sınırlı sonlu yapar. Böylece sınırlı sonlu düşünce kişiyi sükûnete erdirir.

Kişi groteski kalıplar içinde çevreyi duygularına göre acıklı-eğlenceli; tekin veya tekinsiz; komik veya ciddi buluyordu. Artık duygular bu tür iç ve dış duygu eşleşeniyle groteski anlamalarla da harekete geçebiliyordu.

Kişilerdeki groteski anlamalı inançlar ya da çevreyi bilme, yorumlama isteği; bu iç tepi duygular üzerine konumlanmakla duyguların hareketine göre bindiriş, ediliyorlardı (modüle ediliyordular).

Kişi çevresini bu groteski kalıplarla anlıyordu. Çevresini groteski kalıplara göre değerlendiriyordu. Yine kişi çevresine bu groteski ölçülerle yaklaşıyor ve çevresinden de bu groteski ölçülerle kaçınıyordu.

Groteski anlamalar çevrede yansıyan ve kişiyi sakin ya da tedirgin eden kişisi ve karmaşık uyaranlardı. Karmaşık tarzlı groteski düşünce çıvlaması sükûn verici ucu sonu belli olan çevre izlenimine dönüşüyordu.

Bu nedenle bu tür sakinliği verici duygular üzerine yüklemiş olan bu tür kalıp inançlar, kişinin kendi kendisine yüklemini oluşan sabiteleri ilk çekim ekseniydiler.

İşte kişi bu tür yineleyen güvenli öğrenmelerle ya kendi başlarınaydı. Ya grup veya kolektif alan içindeydi. Bu nedenle kişi ucu sonu belli olamayan tutum içinde tedirgindi. Veya kişi ucu sonu açık olan alan içinde ya da kişi ucu sonu belirsiz olan coğrafya içinde panikliydi. Kişi ucu sonu belli olmaz düşünsel tasarılar içinde daima ve hep kaygılıydı.

Bu nedenle kişi kavradığı ucu sonu belli adreslere pusula yönelimliydi. Kişi yol haritası belli olan tekrarlı çevrimler etrafında bu adreslere ve bu merkezlere bağlı kalma eğilimindedir. Bu tür oluşum da bir çekim ekseni ve bir çevrim ilişkisi ortaya koymaktır. Kolektif te bunu gözetecekti.

Örneğin, kolektif eylem içinde kişi açlığının dinginlik verir şekilde sağlanır olması kolektif yapının bu özelliği özellikle gözetir olmasıdır. Yapının bu özelliği kolektif bağ enerjisine dönüştürmesidir.

Artık kişi erinçli olan bu alışma bağıntıyı da kolay kolay bırakmak istemez. Bu bağıntılı davranış ne kadar doğruysa, bağlanma o kadar güçlü olur. Şartlar değiştiğinde güçlü alışmaları içinde olan kişi kolay kolay bu kabil alışmalarından vaz geçemez. Tutuculuk, yobazlık dediğimiz ayak direyişi ortaya çıkar. Var oluşun temeli buydu. Var oluş; oluşan ve oluşmakta olan zıddıyla vardı.

İşte yobazlık ta tam da burada başlar. Kişiler her şeyi değişme öncesinin bu adresli bağıntısına göre anlayıp anlatmakla, kendisine körlük oluşturur. Kişinin kendisine gelip geçici eksen çevrimleri ortaya koyması, doğru ve her zaman olması gerekendir.

Böylesi bir ekseni çevrim içinde çözümleyici düşünceler ortaya koyan kişiler, bu tür adresli bağıntıyı gelip geçici ve değişken merkezli yeni iliş kinlikler alanı da yaparlar.

Bu tür gelip geçici dinamik devinmeler kişilerdeki şartlanmayı olabildikçe azaltır. Yineleyen tutumlardan eşleştirmelerle oluşan koşullu öğrenme en temel öğrenmedir. Koşullu öğrenmeleri gelip geçici anlamalarla dinamik ettikse, koşullu davranışlar olabildikçe istisna durumlarına gerilerler.

Görülecekti ve anlaşılacaktı ki bu tür KOLEKTİF BAĞ YAPICI TUTUMLAR kişi yalnızlığı karşısında, kişi kimsesizliğinin kimsesiydi. El kişi yalnızlığının kimsesi olan bu kolektif bağlaçları kendisine mülk edinmekle, kişi kimsesiz liginin yerine geçecek ve yalnızlığın kimsesi olacaktı!

El kolektif bağlanım yasasını akdediyor görünmekle gerçekte kimsesizlerin kimsesi olacak mıydı? Hayır. Akdediyor görünmekle elinde tuttuğu gücü vaat edecekti. Havuç sopa söylemine dönüştürecekti. Kolektif bağ enerjisi olan kolektif yararla kendi zenginliğini ortaya koyacaktı.

Groteski anlamalar ekseriyetle kritik değerlerin karşılanması üzerine olan eylemlerle, eylemden yansıma akıl oyunları olan hikâye eştirmelerdi. Bu nedenle totem dönem, kişilerle olan groteski anlamaların kimisini, önce eylem birliği sonra da anlayış ve söz birliği yaptılar.

Eylem ve anlayış birliği ortaya koymanın birlik söyleşmesi ortak duygulu yaklaşım ve sakınımlardı.

Totem alan ORTAK DUYGULU YAKLAŞIM VE SAKINIMLARDAN hareket ile avcı toplayıcı anlayışın eksenine, bu yaklaşım ve sakınımlardan sınırlı sonlu bindirişler yaptı. Yaklaşım ve sakınmaları eksene bindiriş yapmakla bunları kolektif bir ortak tutum ve ortak çevrimli bilgi inanması yapmıştılar.

Totem alan gibi özne nesnel bir kütle kuvvetin kendi üzerine kendi etkisi vardır. Hiçbir etki tek yönlü ve kendi başına değildir. Etki kuvvet hep çifter çifter ve zıt durumla vardırlar.

Kütle alan etkisi kütlenin içine doğru bir baskı ve basınç uygular. Kütle içinden de dışa doğru bir karşı kuvvet oluşur. İşte bu iki kuvvetin birbirini yok ettiği ve kuvvetlerin etkisiz kaldığı bir kütle alan merkezi vardır. Bu kütle alan merkezi o kütle alanın ağırlık denge merkezidir.

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 25.8.2020 21:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya