İşte tarihsel gerçekliğin seyredişi olan gerçek hikayesi olan filim burada kopuyordu. Burada El aksiyonu devreye giriyordu. Kolektif birim zamanlı kolektif bir artık güç donanımı olmadan, nimetlerden yararlanmak ta (!) ne rızk vardı. Ne rızk veren vardı. Bunlar ancak kolektif bir güçle olasıydı. Kolektif hareketin iş bölüşümü içindeki kolektif birim zamanı size ilk depo enerjiyi vermişti.
El kolektif gücü, kolektif birim zamanı ve kolektif artık zaman süreci kolektif oluşu anmadan, hatta kolektif oluşa lanetler okuyarak; kolektif gücü, kolektif aklı kendi gücüm kendi aklım diye ilk başa koyuyordu. Kolektiflik dendi mi (ortaklık, paydaşlı dendi mi) nevri dönüyordu. Kendi deyimiyle yer, gök sarsılıyordu.
Doğa tümel bir güç ya da enerjiydi. Tümel güç, tümel enerji kendi üzerine kendi nicelikle iç etkilerle bir akıl ve akımlıktı. Akımlık bin bir tür bir belirim ile bin bir tür açı yön ve bin bir tür bir yol tutmanın iç hacim seli, patlayıp çatlamasını dışa vurdu.
Yol, yön, yer tutuş olan akıl; patlayıp çatlamayla dışa vurulan belirmenin dağılan saçılan olgu ve olayalar süreci içindeydi. Parçalanan olgu olay ve güç akışı içinde olanı parça olayların sürtünme, firen etkisiyle dışa serdi. Böylece parça olay ve akıl da dıştan kendi üzerine kendi etkimeyi oluştu. Kolektif etki bu parça zamanlı olgu olaylar akışlı akıl sentezi ile kolektif birim zaman üzerinde kolektif aklı, oluşacaktı.
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta