Köleci sistem böylece analitik olmayan bu yanılsamalarla, tevekkül etme fedakarlığıyla açıklandı. Taat, itaat, fedakarlığıyla taçlanan bir vaade dönüştü. Fedakarlıklar şöyleydi. Başınıza ne gelirse gelsindi. Baş kaldırmayın. "Sabırla dileyin; El sabredenlerle beraberdir"; "El sizi açlık, korku, maldan eksiltmeyle sınav eder. Sabır gösterenleri müjdele".
Avcı toplayıcı dönem hemcinslerimizin eksiltilecek malı yoktu. Ama temel referanslar içinde açlığı ve korkuları vardı. Hemcinsler, kendi açlıkları ve kendi korkuları karşısında terbiye olmayı bilmiyorlardı. Totem alan içinde eğitimli olacaklardı. Açlık ile korkularına sabretmeyi, sevap kazanmayı köleci sistem içinde öğrenecekti. Müjdelenecekti. Feda oluş hep soyut değildi.
Örneğin "El sizin canınızı malınızı cennet karşılığında satın almıştır" diyordu. Vaat ile El, candan verme, maldan verme fedakarlığını somut biçimde açık açık sizden istemektedir. Ve size de karşılığında cennet vaat etmektedir. Bu söylemini de " ne karlı alışveriş değil mi?" diyerek pekiştiriyordu.
Oysa ne hemcinsler hayata başlarken ne kolektif yapı ortaya konurken fedakârlık olmadığı gibi bir vaade karşı can mal feda etmek, hiç yoktu. Organize hayat başlarken can sahipliğiniz vardı da mal sahipliğiniz hiç yoktu.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta