On dokuz ekim iki bin dokuz.
Habur sınır kapısında davullar,
zurnalar, halaylar,
ve demokratik açılım türküleri eşliğinde
otuz dört ipi kopuk,
özel yetkili dört savcıya ifade vererek,
serbest kaldılar, dakikalar içerisinde.
“Yirmi üç eylül iki bin sekizden beri,
Tuncay Özkan’a suçunu bile söyleyemezken hakimler…”
On dokuz ekim iki bin on bir.
Davullarla karşılanan ipi kopukların bakiyeleri,
sene-i devriyesini kutladılar,
ilk sayımda yirmi dört askerimizi katlederek.
Meclise de girdiler,
işbirlikçi hainlerin yardımıyla,
demokrasiyi araç olarak kullanıp,
işleri bitince inmek için,
istedikleri durakta.
Yıllar önce söylemediler mi
“onlar engerekler ve yılanlardır,
onlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır,
tanı bunları, tanı da büyü” diye…
Tanıdın mı şimdi?
Mustafa Kemal söylememişmiydi
bin dokuz yüz otuz üç te Bursa’da,
kendi yapıtını nasıl koruman gerektiğini…
Anladın mı şimdi?
Kayhan ÖndersevKayıt Tarihi : 19.10.2011 18:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!