Farkına varmadan dünyaya geldim.
Geldimde ne oldu?
Şeref madalyasımımı verdiler.
Başbakan yardımcısımı yaptılar.
Müsteşar olayım dedim yapmadılar.
Genel müdürlük istedim vermediler.
O zaman beni asker yapın dedim.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgili Kardeşim Sayın: Oktay Çöteli,
Tekrar tekrar okunnması ve ders alınması gereken nefis bir şiir olmuş. Günümüz gerçekleri üzerine kurulmuş ve ustalıkla yazılmış bir şiirdi.
Tebrik ediyor başarınızın daim olması dileklerimi sayfanıza getirdim.
Güzel şiirinizin hakkı olan: On yedinci tam puanı Tekirdağ'dan gönderiyorum, Lütfen kabul buyurunuz.
Kaleminiz her daim kudretli, İlhamınız eksilmemesi dileklerimi kardeşimin sayfasına bırakıyorum.
Her şey sizin, sevdiklerinizin ve sizi sevenlerin gönlüne göre olsun.
Sevgi ve Saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. - TEKİRDAĞ.
'ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL , ZURNA AZ'.
GÜZELDİ........TEBRİKLER........10......ANT
SEVGİLERİMLE........İNCİ GERMENLİLER
Üstadım, karamsarlık hakimken, çullanmışken üzerimize, yeni şiirimi yorum olarak ekliyorum.Müsaadenizle. Emeğinize yüreğinize sağlık.
! Aha Son Durak !
Sonuma doğru,
Öyle hızlı koşuyorum ki
Sanırım keyfim acımtırak.
Başkalarına ne kadar yakınsam,
Kendime bir o kadar uzak,
Ertelemekteyim hayatı,
Başkaları için varım.
Kendim içinse kalsın bırak
Bu dünya ne kadar tatlıysa da,
Güzellikleri bir o kadar tuzak.
Herkes kendi derdinde,
Kimin umurundaki varlığın,
Ha varsın, aha son durak.
Antakya; 30 Nisan 2010
KARA BİR MİZAH HAKLI DİZELER. ÇOK ANLAMLI İDİ.TEBRİKLER HOCAM.
Çok güzel hoş bir çalışma olmuş can abim.. Gönülden kutluyor, saygılar sunuyorum.. Halim AKIN 10 PUAN+ANT
Çok manalı şiir olmuş, yüreğinize sağlık kutlarım,Hayırlı cumalar diliyorum.hürmetlerimle tam puan
kutluyorum bu değerli çalışmayı
kutluyorum yürek sesinizi saygımla tam puan
Sevgili Oktay Çöteli
Boş beyinlerin işgal ettiklri greksiz kolturklardan daha çöok değerli olduğunuzu, bir şairin boş, gereksiz ve yeteneksiz insanlardan daha değerli olduğunu anımsatmak istiyorum...+...+
O başka dediler.
Bende anladım dedim…
Doğru söze ne denir ki.
Kutluyorum kaleminizi.
Nice cahiller dediğiniz gibi oluyor... Güzel bir taşlamaydı... Kaleminiz daim olsun... Saygımla...
Bu şiir ile ilgili 53 tane yorum bulunmakta