Galiba erken gelmişim ben bu dünyaya
Bozkır sessiz, gökler açık ve mevsim yazmış.
Meğer ilkbaharı şaşırmış yıllar,
Hayatımı günbegün sonbahar yazmış...
Ben, bu dünyaya erken gelmişim belli,
Parmak hesabıyla yaptığım, yaşımdan anladım bunu.
Evet, tamı tamına elli yıl,
Demek ki, yarım asırdır dünya,
Beni de taşımış kambur sırtında.
Olmadığım aynalarda
Acılarla doğranmış insanlar orda,
Beni de gösterdiler: 'Aha işte! ' Oracıkta anladım...
Tül perdeler, çekilsin tül perdeler!
Bulutlar gibi gönlüm ararken bir sevgili,
Semâda yana yana tutuşsun istemişim.
Şu köhnemiş, kokmuş dünyadan yana
Daha neler ummuşum, kim bilir! ..
Bir anda sevinmiş, üzülmüşüm
Bir başka görünmüşüm, albümdeki resimlerde:
El sallayan ya da gülen pozlarda.
Bilinsin diye mi ne,
Yazılmış inceden inceden
Arkasında bir tarih, gün ve üstünde adım.
Artık sararmış, tarihten bile eski, şu koca çınar resmini
'İşte bir zamanlar böyleydim' demek için sakladım, aldanmışım...
Tamı tamına elli yıl, dile kolay.
Saymakla bitmiyor: Bir iki üç ve...
Babamdan genç, benden yaşlı bir köstekli saatle
Her anı demirden, çelikten tokmak,
Bir eli yılı geride bırakarak...
Her biri üçyüzaltmışbeş gün altı saat,
Tükenmiyor bir türlü: Anlat, anlat! ..
Öyle ya;
Acıktığım, sılâdan uzak, kimsesiz yaşadığım
Ve belki de âşık olduğum günler olmuş.
Rengârenk çiçeklerle; bezediğim güzel, tatlı sözlerle;
Mektup yazdığım ve aldığım günler olmuş, anladım.
Anladım;
Urfa'nın yaz gecelerinde
Kesme taş döşeli eyvanımda;
Bir elinde bir havlu,
Diğer elinde ibrikle yâr, bekler yanımda.
İşte, o günden ve o andan beri
Anadolu'dan derdiğim güzelleri
Çiçekler kadar sevmişim bir, bir.
Kiminin endâmına,
Belki de edâsına, nazına vurulmuşum.
Şiirlerim olmasaydı, neler çekerdi kalbim, Tanrı bilir...
Gökkubeden dökülen yıldızlarla birlikte
Dolunayı koynuma almış, öylece uyumuşum.
Göz bebeklerimi öpünce Güneş,
Belki de sabah simitçileri
Geçerlerken Urfa'nın o daracık sokaklarından,
Uyanmışım, usulca...
...............
Tam elli yıl yürüdüğüm
Sayarak adım adım,
Bir rüyaymış gördüğüm
Eyvah, şimdi anladım! ..
Eyvah!
'Eyvah da, artık çok geç! ..'
Ne kadarsa günahım
Affet! Affet Allah'ım! ..
Kayıt Tarihi : 26.10.2003 18:55:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Parmak hesabına vursam.
Yüz on altı buçuk elden
Yedi parmak fazla olacak.
Yani, canımı,
Yalanlar alalıberi.
Hocam bu minicik şiirimi yazmış ama kaydetmeyi hep ertelemiştim. Size şimdi çiçek veremiyorum. Onu çiçek yerine kabul edin lütfen. Saygıyla.
Urfa'nın yaz gecelerinde
Kesme taş döşeli eyvanımda;
Bir elinde bir havlu,
Diğer elinde ibrikle yâr, bekler yanımda.
İşte, o günden ve o andan beri
Anadolu'dan derdiğim güzelleri
Çiçekler kadar sevmişim bir, bir.
Kiminin endâmına,
Belki de edâsına, nazına vurulmuşum.
Şiirlerim olmasaydı, neler çekerdi kalbim, Tanrı bilir...'
Sizin siirlerinizi hep okumak gerek. Öylesine gercekci, öylesine yasamin icinden ki, dizelerde kendisini bulmayan olur mu bilmem... Hele de bizim kusaktan. Tesekkürler sevgili ögretmenim. Yine bir seyler ögrendim.
Ögrencilerinizden saair rumuzlu ögretmenimizin siiri de sizin sitilinize benziyor. Onun siirlerini de zevkle okuyorum. Bu benzerlik nereden geliyor sizce? Saygilarimla.
TÜM YORUMLAR (4)